Oy verip bol bol yorum yapmayı unutmayalım🦋
Duyurulardan haberdar olmak için beni takip edebilirsiniz. Kitap_gezegeni1
Keyifli okumalar✨
30.Bölüm "Takip"
"Nereye gidiyoruz komutanım?" Görkem'in sorusuyla ona baktım. "Otele mi yoksa ev ayarlarınız mı?"
"Hepimiz bu arabaya sığmayız. Şuradan bir taksiye binelim biz." dedi Anıl Barış'ı tekerlekli sandalyeyle ittirerek.
Görkem, Anıl, Batuhan, Barış ve Enes hepsi buradaydı. Hiçbir şey demeden bir şeyler deyip duruyorlardı ve Aras'la ben ise şaşkınca onlara bakıyorduk. Ne işleri vardı burada bilmiyorduk ve onlar da bir şey demeden konuşup duruyorlardı.
"Sizin ne işiniz var burada?" Aras'ın sorusuyla onlara baktım. Hepsi durup ikimize baktı.
"İzin aldık ve sizin yanınıza geldik." dedi Batuhan.
"Neden?" dedim anlamayarak. O sırada Aras bana doğru yaklaştı ve fısıldadı.
"Biz konuşurken seni duymamışlardır değil mi?"
Bakışlarım ona dönerken göz devirdim. "O kadar salak değilim herhalde. Beni dinleseler fark ederdim." dememle Anıl'ın dediği şeyi duydum.
"Pars komutanımı bulmanız biz de yardım edeceğiz?" Kaşlarım çatıldı, bunlar nereden biliyordu?
Aras bakışlarını benden çekerek "Siz nereden biliyorsunuz?" diye sordu. Hepsinin bakışları bana kayarken Görkem cevap verdi.
"Gece komutanım sizinle konuşurken duyduk." Alt dudağımı dişleyerek yavaş bir şekilde Aras'a döndüm, o da bana baktı.
"Gerçekten o kadar salak değilmişsin Gece. Aferin sana." İstemsizce bakışlarımı kaçırdım. Rezil olacağımı bilseydim öyle bir cümle kurar mıydım ben ya? Ah şu büyük laflarım yok mu, hep beni rezil ediyor.
"Bu arada kalbimiz kırılmadı değil komutanım. Bize niye söylemiyorsunuz ki? Pars komutanım bizim de komutanımı değil mi?" dedi Anıl. Bakışlarım ona kayarken iç çektim ve konuştum.
"Bizim bu yaptığımız riskli. Emirsiz bir iş yapıyoruz ve bu işin sonunda bu yaptığımız affedilecek mi bilmiyoruz. Böyle bir tehlikeye sizi sokmak istemedik."
"Bu dediğinize daha çok alındık komutanım." dedi Enes. "Hani biz aileydik?"
"Aile olduğumuz için zaten sizi böyle bir tehlikeye atmak istemedim."
Batuhan Aras'ın arabasının kapısını açıp bize baktı. "Ben onu bunu bilemem komutanım. Ne kadar komutanım da olsanız bugün emir falan dilemiyorum. Hiç kusuruma bakmayın bugün." dedi, duraksayıp devam etti. "Ya da bakın umurumda değil. Pars komutanımı bulmanıza biz de yardım edeceğiz. Sonucu ne olursa olsun biz de varız." dedi ve arabaya bindi. Hepsi onu onayladı, kimisi Aras'ın arabasına kimisi de çevirdiği taksiye bindi. Aras'la bir süre bakışsakta mecbur kabullendik, biz de arabaya binip Aras'ın ayarladığı eve gittik. Neyse ki Aras büyük bir ev ayalarmıştı, hepimiz rahat bir şekilde sığacaktık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON NEFESİME KADAR
AzioneAcıyla harmanlanmış yürekler... Yedi asker, yedi farklı acı, yedi farklı hayat ama ortak bir geçmiş... Hepsinin tek bir ortak geçmişi vardı o da çektikleri acılar. Farklı zamanlarda çok farklı Acılar çekselerde hepsi ortak geçmişi olan yedi farklı...