9.BÖLÜM "Geçmişin Tebessümü"

9.3K 630 384
                                    

Oy verip bol bol yorum yapmayı unutmayalım🦋

OY SINIRI 155 YORUM SINIRI 300.

Yorumlar çok olsun diye harfleri kelimeleri tek tek yazmayın veya emojilerle doldurmayın. O yorumlar silinecek, buna devam eden kullanıcılar sessize alınacak!

Duyurulardan haberdar olmak için beni takip edebilirsiniz. Kitap_gezegeni1

Keyifli okumalar✨

Keyifli okumalar✨

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

9.Bölüm "Geçmişin Tebessümü"

Ben istemediğim takdirde hiçbir şey öğrenemez...

PARS KARADAĞLI

Elimdeki künyeye bakıp güldüm, eminim ki henüz künyeyi aldığımın bile farkında değildi, olsaydı şimdiye üstüme çıkıp zorla onu benden alırdı. Farkına varınca da kendi kendine sinir krizlerine girip bana saydırıyordur kesin. Bu düşünce beni gülümsetti. Onu tanımaya başlamak hoşuma gidiyordu.

Bu kısacık zamanda onu yavaş yavaş çözmeye başlamıştım artık. Keşke daha önceden bu huylarını bilseydim...

Bazen beni, hatta her zaman beni deli ediyordu ama her gün farklı bir huyunu tanımak sevindiriyordu. Çok yakında onu kendisinden daha iyi tanıyacaktım. İşte o zaman ben mutlu olmazdı herhalde.

En çok sevdiğim huyu da bana diklenmesiydi. Sinir falan ediyordu ama benim dediklerimi yapmaması da nedensizce hoşuma gidiyordu çünkü o zaman onunla daha fazla konuşmuş oluyordum. Ya da kavga etmiş oluyordum. Ve onu daha yakından izleme fırsatına sahip oluyordum.

"Abi kıza ne zaman söyleyeceksin? Künyenin kendisine ait olduğunu öğrendi, kesin seni sıkıştırıp öğrenmeye çalışılır." Bakışlarım bunları diyen Aras'a kaydı. Haklıydı, şimdi bile beni sıkıştırmaya başlamıştı. Bundan sonra neler olur hiç bilmiyorum.

"Sıkıştırsın, ben konuşmadığım takdirde hiçbir şey öğrenemez." deyip onun adının yazdığı künyede parmağımı gezdirdim.

"Ya beni sıkıştırıp öğrenise? Deli dolu biri olduğunu ve aklına koyduğu şeyi illaki yapar diyen sensin. Kesin ben buradan gidene kadar beni on kere sıkıştırıp öğrenmeye çalışır." dedi, biraz düşünüp devam etti. "Gelir gelmez bir imada bulunduğum için benim de bir şeyler bildiğimi sanıyordur." Sanmaz mı, zehir gibiydi. Her şeyi anında görüp anlıyordu ve bu huya da hışma gidiyordu. Sanırım her şeyi hoşuma gidiyordu.

"Sansın Aras, sen de hiçbir şey demeyeceksin. Ben ne zaman istersem o zaman anlatacağım." dedim ona bakmadan. "Ben istemediğim takdirde hiçbir şey öğrenemez, öğrenmeyecek!" Net ve kesin bir dille sonlandırdım cümlemi.

"Off abi, anlat gitsin işte. Ne uzatıyorsun anlamıyorum ki!" Bakışlarım ona kayarken kaşlarım çatıldı. Ne diyecektim acaba? Her şeyi pat diye söylesem yüzüme bakar mıydı belli değil. Zaten öyle pat diye söylenecek konu da değildi.

SON NEFESİME KADARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin