Oy verip bol bol yorum yapmayı unutmayalım🦋
Duyurulardan haberdar olmak için beni takip edebilirsiniz. Kitap_gezegeni1
Keyifli okumalar✨
25.Bölüm "Müzayede"
Önüme bırakılan diğer balık ekmeği alıp yemeye başladım. Üstüne de koladan içip karşımda bana şaşkınca bakan erkek sürüsüne baktım. Bizimkiler dördüncü balık ekmeğimi yememe oldukça şaşırmışlardı. Hâlbuki daha iki tane daha yiyecektim. "N'oldu? Hayatınızda yemek yiyen kadın görmediniz mi?" deyip balık ekmeğimden yemeye devam ettim.
"Komutanım sırf meraktan soruyorum." dedi Anıl. "Gerçekten bize inat hepimizin tek tek ısmarladığı balık ekmekleri yiyecek misiniz?" Başımı sallayıp onayladım onu. Pars'la silah yarışında onlarla iddialaşmıştık. Hepsi Pars'ı tuttuğu için kaybetmişti ve ben kazandığım için İstanbul'a gelir gelmez hepsi tek tek bana balık ekmek ısmarlıyordu. Onlar en fazla iki, bilemedin üç balık ekmek yemişti ama ben şu anda dördüncüsünü bitirmek üzereydim.
"Tabii ki yiyeceğim."
"Beleş mal baldan tatlıdır desenize komutanım." diyen Görkem'e gülüp başımı salladım.
"Öyle de diyebiliriz ama bu birazda size inat bir şey desem yalan söylemiş olmam."
"Komutanım bence siz yol yakınken Gece komutanımı bırakın." diyen Barış'a döndüm. Pars'a bakarak söylüyordu. "Valla batırır sizi bu." Tek kaşım kalktı, ona bakmaya başladım. Benim bakışlarımı görmüş olacak ki Pars'a bakıp hemen lafını düzeltti. "Tabii ki de şaka, böyle boğazına düşkün birini bulmuşken asla bırakmayın. Bırakın batırsın sizi." Diğerleri ona gülerken ben sırıtarak balık ekmeğin son lokmasını yedim.
Önümüzdeki küçük masada duran telefonlardan biri çalınca oraya bakatım. Anıl uzanıp çalan telefonu aldı. Gördüğüm kadarıyla ekranda doktor hanım yazıyordu. Tek tanıdığım, tek ortak tanıdığımız doktor benim psikoloğum olan doktordu. "Ben iki dakika telefonla konuşup geliyorum." diyerek yanımızdan ayrıldı Anıl. Bu seferde yanımda sürekli telefonuyla ilgilenen Enes'e döndüm.
"Ne yapıyorsun sen sabahtan beri?" diyerek kiminle mesajlatığına bakmaya çalıştım. Telefonu bakmayayım diye uzaklaştırmadığı için kiminle konuştuğunu rahatça gördüm. Tabii ki de Elvan'la. "Eee, nesiniz siz şimdi?" Pat diye sorduğum soruyla şaşkınca bana baktı. Bizimkiler benim dediğime gülerken Batuhan gülerek konuştu.
"Bu şey gibi oldu, biriyle buluşursun daha sonra öpüşüp biz şimdi neyiz demenin bir değişik versiyonu gibi oldu?" Görkem, Batuhan'ın dediğine daha çok gülüp konuştu.
"Kardeşim hızlı zamanlarında bunları yaşadı sanırım. Çok tecrübeli konuştu."
"Ne alaka amına koduğumun malı! Bu klasik cümleyi bilmeyen ben Türkiye'de yaşıyorum demesin bir zahmet." Batuhan hemen savunmaya geçerken ben Enes'e döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON NEFESİME KADAR
ActionAcıyla harmanlanmış yürekler... Yedi asker, yedi farklı acı, yedi farklı hayat ama ortak bir geçmiş... Hepsinin tek bir ortak geçmişi vardı o da çektikleri acılar. Farklı zamanlarda çok farklı Acılar çekselerde hepsi ortak geçmişi olan yedi farklı...