Oy verip bol bol yorum yapmayı unutmayalım🦋
BU BÖLÜME VE DİĞER BÜTÜN BÖLÜMLERE OY VERMEYENLER VEREBİLİR Mİ. GERİ GİDİP SADECE YILDIZA DOKUNACAKSINIZ, ZOR OLMASA GEREK...
OY SINIRI 160 YORUM SINIRI 300.
Yorumlar çok olsun diye harfleri kelimeleri tek tek yazmayın veya emojilerle doldurmayın. O yorumlar silinecek, buna devam eden kullanıcılar sessize alınacak!
Duyurulardan haberdar olmak için beni takip edebilirsiniz. Kitap_gezegeni1
Keyifli okumalar✨
10.Bölüm "Rezil Bir Gün!"
Koltukta biraz daha yayılıp bacak bacak üstüne attım, son yarım saattir olduğu gibi dik dik karşımda oturan Aras'a bakmaya devam ettim. Onun da benden bir farkı yoktu aslında. Eline yeşil bir elma almış onu yerken bana bakıyordu. Diğerleri ise diğer koltuklara oturmuş maç izler gibi bizi izliyordu. Buna Pars'da dahil tabii.
Şu anda hepimiz Pars'ın evindeydik. Pars bu şehire gelince zaten bir lojman tutacakmış kendine ama bir türlü fırsat bulamadığı için tutamamıştı ama Pars yaralanınca Serhat albay ona bir lojman bulmuştu. Şimdi ise hepimiz onun evinde oturuyorduk.
Dün Aras'la tartıştıktan sonra akşamına Pars hastaneden taburcu olmuştu. Aslında bugünde orada kalması gerekiyordu ama beyefendinin canı kalmak istemediği için Serhat albayın tuttuğu lojmana gelmiştik hep birlikte. Şümdi ise ptormuş ben Aras'ı, Aras beni ve diğerleri bizi izliyordu. Her an kavga çıkacak diye tetikde bekler gibi bekliyorlardı. Bu halleri komikti ama bizim halimiz daha komiktir herhalde. Kızgın boğa gibi birbirimize bakıyorduk.
"Bir şey söyleyeyim mi? Bunlar bence gözleriyle anlaşıyor, baksanıza bir saniye bile ayırmadılar gözlerini." dedi Batuhan.
"Kardeşim doğru söylüyor valla." diyerek ona katıldı Görkem. "Hatta birazdan gözleriyle kavga bile eder bu ikisi." Valla az kalmıştı, her an onun üstüne atlayıp zorla konuşturasım vardı ama hepsi kesin beni tutardı. Bir de abisi burada olduğu için hayatta söylemezdim. Aslında abisi olmasa bile söyleyecek gibi değildi ama şansımı deniyordum ve bu sürede de onu biraz delirtiyordum.
"Yalnız bu sessizlikten sıkıldım ben, hatta gerilmeye bile başladım." dedi Anıl. "Görkem biraz saçmalasana lan, valla her an bu gergin atmosferden kafama sıkabilirim." Biz Aras'la bakışmaya başladığımızdan beri hiçbirinin sesi çıkmıyordu ve gerilmeleri gayet normaldi. Daha yeni yeni konuşmaya başlamışlardı.
"Ben o gerilme işini geçtim aslında, sizce bir kavga çıksa hangisi üstün gelir?" diye sordu Enes. Üstümüzden bahis mi kuruyor bunlar yoksa bana mı öyle geldi?
"Valla benim oyum Aras komutana." diyen Barış'a kaydı bakışlarım. Kaşlarım çatılırken gözlerim kısıldı. Bari ben varken böyle demesin.
"Senin komutanın benim yalnız, ben dururken bunu mu seçiyorsun?" Sinirle sordum. Umarım dilim sürçtü falan der.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON NEFESİME KADAR
ActionAcıyla harmanlanmış yürekler... Yedi asker, yedi farklı acı, yedi farklı hayat ama ortak bir geçmiş... Hepsinin tek bir ortak geçmişi vardı o da çektikleri acılar. Farklı zamanlarda çok farklı Acılar çekselerde hepsi ortak geçmişi olan yedi farklı...