Oy verip bol bol yorum yapmayı unutmayalım🦋
Duyurulardan haberdar olmak için beni takip edebilirsiniz. Kitap_gezegeni1
Keyifli okumalar✨
29.Bölüm "Bu kalp Seni Unutur Mu?"
Güçlüyüm ama iyi de değilim...
Duyduğum telefon sesiyle kısık gözlerle etrafıma baktım. Neredeydin ben ya? Gözlerim biraz ışığa alışınca Pars'ın evinde olduğumu anladım. Telefon sesi artık beni rahatsız etmeye başlarken alıp bakmadan açtım. Ben konuşmadan karşı taraf konuştu. "Gece neredesin kızım?" Annemin sesini duyunca telefonu çekip saate baktım. Çoktan akşam olmuştu.
"Birazdan geliyorum anne." dedim sorusunu es geçerek. İç çektiğini duydum. Sorusunu yinelemedi.
"Gelirken ekmek al kızım." Onu onaylayıp telefonu kapattım. Birkaç dakika daha yatakta uzanıp doğruldum. Telefonu alıp odadan çıktım, evden de çıkıp yürüme mesafesindeki eve doğru ilerledim. Eve gelince anahtarla açıp içeriye girdim. Herkesin salonda olduğunu düşünüp oraya girdim ve doğru tahmin ettiğimi anladım.
Annem benim geldiğimi görünce derin bir nefes aldı. Nerede olduğumu bile bazen unuttuğum için endişeleniyordu.
"Gel kızım." Babam yanındaki sandalyeyi çekerek beni çağırdı. Onun yanına giderken annem konuştu.
"Ekmek nerede kızım?" Olduğum yerde durdum, ekmek mi? Tabii ya! Ekmek al demişti değil mi?
Alt dudağımı ısırıp bizimkilere baktım. Hepsi unuttuğumu anlamıştı. Can bana gülümseyip ayağa kalktı. "Tamam ben alır gelirim şimdi." dedi ama annemin dedikleriyle durmak zorunda kaldı.
"Daha ne kadar süre ameliyattan kaçmayı düşünüyorsun Gece?" Cevap vermedim. "Her geçen gün durumun daha da kötüye gidiyor. Bir gün nerede olduğunu unutup kaybolacaksın diye korkuyorum. Tümör ilerlediğinde ne yapacaksın? Ameliyat daha da riskli olacak." Haklıydı ama olamazdım.
"Anne lütfen anla beni." dedim kısık bir sesle.
"Ben seni anlıyorum kızım ama sen beni anlamıyorsun." Anlıyordum ama elimden bir şey gelmiyordu ki. "Kötü düşünmeyi gerçekten istemiyorum ama ya Pars hayatta değilse." Kalbimin sıkıştığını hissettim, böyle bir şey olmazdı. Yaşıyordu.
"Yaşıyor o." dedim. Annem konuşmak istedi ama izin vermedim. "O günü hatırlıyor musun anne?" dedim. "Gemideki patlamanın olduğu günü hatırlıyor musun? Hissettin mi o gün? Bana bir şey olduğunu hissettin mi? Huzursuz muydun o gün?" Cevap vermedi. Ne zaman bize bir şey olsa annem hissediyor gibi hep huzursuz olurdu. "Bir gün babam yaralanmıştı, sen bilmediğin halde huzursuzdun o gün. Sen ailene, bize bir şey olunca hissediyorsun. Ben de hissediyorum." dedim, yanına ilerledim ve ellerini tuttum. Kalbimin üstüne koydum ellerini. "Buramda hissediyorum. Yaşıyor Pars. Siz benim ailemsizniz, o da ailem oldu. Bir şey olsa hissederim." Elini ellerimden çekip yüzüme koydu, dolu gözlerle bana baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SON NEFESİME KADAR
AcciónAcıyla harmanlanmış yürekler... Yedi asker, yedi farklı acı, yedi farklı hayat ama ortak bir geçmiş... Hepsinin tek bir ortak geçmişi vardı o da çektikleri acılar. Farklı zamanlarda çok farklı Acılar çekselerde hepsi ortak geçmişi olan yedi farklı...