'E hadi, gelin hanıma en güzel gelinliği bulalım' diyerek koca kapıyı yittiğinde gürültülü ses ile içeri girmişlerdi.
'Akın! Alev!' kızın bağırarak ilerlemesi üzerine ardındakiler şaşırsa da kızın saçlı bir kızın koşuşturarak gelmesi ile Buğlem gülümsemesini büyütmüştü.
'Buğu! İnanmıyorum! Nasıl korktuk haberin var mı senin! Akııııın!' kız cırlayarak konuşsa da sarılmıştı hemen Buğlem'e. Ardından çıkan esmer ve uzun boylu adam ise hızlı ama sert adımlarla yaklaşmıştı.
'Neredesin sen!' adamın bağırması ile Buğlem irkilsede derin bir nefes alıp hemen sarılmıştı.
'Kızmaa'
'Ne demek kızma Buğlem! Düğününden kaçtın! Tamam buna bir itirazım yok haklısın ama bir kere aramadın! Kaç hafta oldu! Üstelik kardeşlerinden yardım almayı aklına bile getirmedin!'
'Akın! Bağırma kıza!' Alev'in sesi ile Akın'ın sadece sert nefes alışları duyulmaya başlanmıştı.
'Haklısın ama gelsem ne olacaktı, daha doğrusu nişanda kaçtığımda ne oldu? Beni bulamayacakları bir yer olmalıydı. Başınızı belaya sokmak istemedim'
'Bela mı, yıllarca senin ve Alev'in çenesini çekmiş adamı belanın yıkabileceğini mi sanıyorsun sen şebek' diyerek kızı sıkıca sardığında Buğlem'de derin bir nefes almıştı. Akın'ın haklı olduğunu biliyordu ama ona gitse bulup nikah masasına oturturdu.
'Neyse, hala iş saatlerindeyiz, çekil bakıyım. Laubaliliğe gerek yok'
'İş adamımız geri döndü' göz devirerek mırıldanması üzerine arkasındaki gruba dönmüştü Buğlem. Herkesi tanıştırıp olayı anlattığında Akın derin bir nefes alarak ayaklandı. Alev ise anında kaşlarını çatmıştı.
'Sen, bir de yakın arkadaş olacaksın. Müşteri var ve gelinlik bulamayınca mı bize geliyorsunuz? Püüüü... Giydirdiğim kombinler, yaptığım çizimle boğazında kalsın' grup bu cümleye kahkaha atarken Buğlem sadece göz devirmekle yetinmişti.
'Yani bize gelinlik yok öyle mi?'
'Suçlu sensin kızım, gelinin ne suçu var...' Alev'de ayaklandığında ard ardına gelen üç dilsiz uşak mor kadife perdenin ardına götürülmüştü.
'Gelin hanımı alalıım...' diyen Alev ile Ece ayaklanırken genç bir kızda Türk kahvelerini sehpa üzerine bırakmıştı. Alev, Ece'ye yardım için gittiğinden Akın muhabbete koyulmuştu.
'En kötüsünden başlayalım' diyerek perde ayrımından kafasını uzatan Alev ile bütün bakışlar o tarafa odaklandığında mor perde de yavaşça aralanmıştı. Herkes kızın üzerindeki balık model gelinliğe bakarken mutlulukla gülümsüyordu.
'Mükemmel olmuuuşş' Derya'nın cümlesine herkes onaylayıcı mırıltılar çıkarırken Alev tekrar kapatmıştı perdeyi. Aksi takdirde bu gelinliği alıp gideceklerini ve daha iyilerine fırsat vermeyeceklerini biliyordu. İkinci gelinlikle de çıktığında aynı hayranlık dolu bakışları almıştı Ece. Sonuncu gelinlikle beraber derin bir nefes almayı eksik etmemişti. Gelinlik mükemmel ötesi olsa da çok mu abartı diye düşünmeden edemiyordu.
'Vee... Son model geliyor...' diyerek perdeleri açan Alev'le Buğlem gülümseyerek baktı. Perde normalden daha yavaş açılırken Aras adeta kilitlenmiş bir şekilde bekliyordu. Sonunda Ece'nin gözler önüne gelmesi ile Aras nefesinin kesildiğini hissetti. Sevdiği kadın gözüne bambaşka görünmüştü. Sanki Ece şuan parıl parıl parlayan mükemmel bir yıldızdı. Kadının gözleri cevap beklercesine herkesi taradığında Aras'ta nihayet çakıldığı koltuktan kalkıp şaşkın şaşkın ilerlemişti kızın yanına. Platforma çıkıp Ece'yi baştan aşağı süzdüğünde nutku tuttulmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şafak Sökerken |Şafak Serisi 1 - 2|
Teen Fiction(Şafak Serisinin 1. Kitabıdır.) Vuslat sesizliğinin içine ağırlığını katarak sunuyordu insanlara. O ağzını açtığında kimse konuşamazdı ve o sustuğunda kimse bir adım öne çıkamazdı. Yerini, gücünü, hakimiyetini ve hırsını kaybetmeyen nadir adamlardan...