Bölüm 2/13 - Affettirme Operasyonu ve Olaylı Gece

14.2K 646 18
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir Poyraz Karayelci olarak gidip özeti izleyip bunalıma girdim. Sırf zırlamayayım diye özetlerini izlemek gibi dahi bir seçeneğim var resmen... Neyse... Bu arada şu güzel yorumlarınız için teşekkür ederim, verdiğiniz fikirler içinde tabisi... Bir önceki kısa olduğu için tekrar bölüm yayınlayacağımı söylemiştim ki bu da odur. Ama siz bana bakmayın delidir ne yapsa yeridir cinsinden bir insanım. Her an bir bölüm daha gelebilir... Bizden ayrılmayın :D

                                    ----------------------------------------------------------------------

'Günaydın, hayırdır kızım?'

'Günaydın babacım' kız fısıltı ile adamın yanına yaklaştığında hem Buğlem'i hem babasını öpmüş ardından sırıtmıştı.

'Göktuğ ve Taner sana kendilerini en çabuk kahvaltı masasında affettirebileceklerine inanıyorlar' demesi ile Deniz elindeki yanmış omleti masaya bırakıp yüzünü buruşturmuştu.

'Bu masa ile onları affetmek.' Vuslat'ın cümlesi iki kızın da kaşlarını kaldırıp dudaklarını bükmesi ile birleşmişti.

'Üçüncü menemeni yapıyorlar. İlkinde tuz yerine şeker attılar, ikincisinde yaktılar, bundan da bir şey beklemiyorum ben.' Deniz'de konuştuğunda Vuslat başını sallayıp kızlara göz kırpmıştı. Buğlem'in elini bırakıp mutfağa girdiğinde anında fincanlardan birini alarak kahve makinasına ilerledi.

'Baba biz getirirdik' Göktuğ'un sesi ile Vuslat kaşlarını havalandırmıştı.

'Kahvaltı yapmayacağım.'

'Ama, sen, masaya oturacaksın demi.' Taner'in şaşkın ve ne diyeceğini bilmez haline Vuslat başını sağa sola sallayıp yanıt vermişti.

'Baba, o kadar uğraştık, sen bizim çabamıza bile teşekkür edecek adamsın. Hatamızı anladık zaten. İkimizin de gözüne bir gram uyku girmedi. Sırf bunu bulabildik. Hem biz küslüğü hiç bilmiyoruz, öğrenmedik, şimdi böyle olmak öldürüyor bizi.' Göktuğ'un açıklaması ile Vuslat derin bir nefes alıp gözleri ile yanan üçüncü menemeni işaret etmişti.

'Bir daha aynı hareketleri sizden görürsem veya duyarsam bırakın küslüğü, günlerce yüzümü göremezsiniz. Anladınız mı beni?'

'Bir daha olmayacak' iki kardeşde aynı anda konuştuğunda Göktuğ sıkıntı ile tavayı lavaboya bırakıp domateslere tekrar uzanmıştı.

'Tamam maddi durumumuz iyi olabilir ama ziyana gerek yok değil mi?' diyerek adam oğlunun elindeki domatesleri aldığında elindeki fincanı da tezgaha bırakıp hem domatesleri hem elini yıkamıştı. Bütün malzemeleri hazırlayıp menemeni bitirdiğinde derin bir nefes alarak yumurtaları çırpıp bir kaç omlette yapmıştı.

Şafak Sökerken |Şafak Serisi 1 - 2|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin