Bölüm 9 - Bir Çatışma Aksiyonu

31.5K 1.4K 13
                                    

'Canım, istediğin içinden geçen ney ise öyle hızlı oluyor ki aklın şaşar.' cümlesini sonlandırıp kıza tabağı ve fincanı uzattığında Derya'nın uzattığı fincanı almıştı bu kez. Süren fal muhabbeti Ece'nin de falı ile sonlandığında bayanlar ayaklanarak bahçedeki masaya servisleri açmaya başladılar. Herkes izinli olduğu için Canan hanım ben yaparım dese de kızlar itiraz ederek binbir yeminle yardım etmeye başlamışlardı. Kısa sürede masa hazırlanmış ve Vuslat'ta erkeklerle içeri girmişti. Buğlem adamın elindeki poşetlerin ağırlığını düşünerek ona ilerlediğinde Vuslat tek kaşını kaldırıp sakince baktı kıza.

'Ağırdır yardım ediyim'

'Sonra da fıtık ol demi' diyip göz devirdiğinde sakince çenesi ile içeriyi göstermişti. Kız omuz silkerek içeri girince Vuslat mutfağa dalmış hazır olan balıkları Eymen ve Aras'a teslim ederek salata başına geçmişti.

'Yiğit aşkından intihar mı etti?' Ece'nin sorusu ile Vuslat gülerken başını sağa sola sallayıp maruluda yıkadı.

'Gelecek birazdan'

'Tamamm, benim yapabileceğim ne var o zaman patron?'

'Yapmışsınız gerekenleri, bir tek mahzenden rakıları çıkarmak gerekiyor ona da siz inmeyin'

'Anlaşıldı, o zaman müstakbel kocacığımın yanına gidiyorum' Ece'nin sırıtarak mutfaktan çıkması ile Vuslat başını sağa sola sallayıp sebzelere tekrar dönmüştü. Buğlem'in dolabın üst katına uzanması ile acılan beline gözleri takıldığında kaşlarını çatıp hemen çevirdi gözlerini. Kız bu kez de tezgaha ufak robotu indirip meze hazırlığına girişmişti.

'Yapabileceğinden emin misin Buğlem?'

'Elektronik eşyalarla iyiyimdir, mezelerde ilgi alanım. Sanırım başarabilirim' Vuslat her zamankinden daha büyük bir gülümseme sunduğunda Buğlem şaşkınlıkca bakmıştı adama. İçten gülüşü kızı şoka sokmaya yetiyordu hatta artıyordu bile.

'Neden her zaman gülmüyorsun?' Vuslat kızın sorusu ile şaşırırken Buğlem'e sakince bakmıştı.

'Neden güleyim ki?'

'Yakışıyor çünkü' kız bilinçsizce ağzından çıkan cümlelere sırası üzerine küfür yağdırsa da çenesini tutamıyordu.

'İş ciddiyeti yapışıp kalıyor, madem yakışıyor daha çok gülerim' diyerek tekrar güldüğünde Buğlem'de gülümsemişti. Sonunda ikiside işine tamamen döndüğünde işlerde sonlanmış ve aldıkları tabaklarla bahçeye çıkmışlardı. Vuslat dışardaki düğmeye basıp ısıtıcıları çalıştırdıktan sonra bir sigara daha yakmıştı. Canan hanım elinde sigara ile bahçeye girip kıza uzattığıda Buğlem'de bir tane yakıp bahçe takımına kızların yanına oturdu. Muhabbete girdiğinde Vuslat mahzenden çıkardığı iki şişe rakıdan üç kadeh doldurduğunda kapağını kapatıp buz çanağına yerleştirmiş daha sonra elindekilerle barbekünün başına ilerlemişti. Aras ve Eymen'e kadehlerini verip kendi kadehinden bir yudum aldığında Yiğit'in kız ile bahçeye girmesine ve kızın tedirgin haline bakmıştı.

'Ohaaaaa! Eylül!' yerinden kocaman olmuş gözlerle bağıran Ece olduğunda hepsinin bakışıda Yiğit'lere dönmüştü. Kız şaşkınca bahçedeki insanlara bakınca Yiğit kaşlarını çatarak Ece'ye bakmıştı. Ece'nin ise yüzünde Allah'ın sopası yok yerine beni gönderdi gibi bir ifade vardı. Sonunda yanlarına ilerlediklerinde Yiğit o saçma espirilerinden çıkmış bir adam halinde derin bir nefes aldı.

'Vuslat, abimiz gibidir.' demesi ile Vuslat kıza elini uzattı.

'Hoşgeldin'

'Hoşbuldum, bende Eylül. Memnun oldum'

Şafak Sökerken |Şafak Serisi 1 - 2|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin