Bölüm 24 - Ninni ile Gelen Ölüm Korkusu

26.3K 1.2K 22
                                    

Etrafa baksa da söndüreceği bir şey olmadığını görüp kendini ateşin içine atmaya hazırlıyordu ki beyaz toz bulutu ile kaşları daha çok çatıldı.

'Cidden yangın söndürme tüpü aklına gelmedi mi?' Yiğit'in dalga geçer bir halde bakmasından sonra açılan alandan geçip Aras'ın dibine diz çökmüştü.

'Aras, aslanım, duyuyor musun beni'

'Abi'

'Burdayım koçum' diyerek adamı doğrulttuğunda Eymen'de diğer koluna girmiş ve Aras'ı kaldırmışlardı. Yavaşca arka koltuğa bıraktıklarında Vuslat sürücü koltuğuna otururken Yiğit yanına Eymen ise Aras'ın yanına yerleşmişti.

'Buğlem'i hangi hastaneye kaldırdılar?'

'Villaların arka sokağındakine abi' Vuslat başını sallayıp en yakın hastanenin bahçesinde durmuştu.

'Aras'

'Abi, yaralananın olduğu hastaneye gidelim. İyiyim ben'

'Saçmalama oğlum'

'Abi iyiyim, için rahat değil hem. Hadi' başını olumlu anlamda sallayıp hastane bahçesinden çıktığında yönünü diğer hastaneye çevirmişti.

İnsan canının acıdığını böyle zamanlarda hissetmezdi. Beyin öyle bir planlanmıştı ki şuan Vuslat sadece korkuyu yaşıyor ve kalbinin ağrısını bile hissedemiyordu. Sevince nasıl yanardı insan, peki ya kaybederken, terk edilirken? İnsan kızgın kumlarda kavrulur ve daha sonra hiç yanmamış gibi bir daha tutulurdu.

Durduklarında yine kardeşim dediği adama destek oldu Vuslat. Aras acil müdahaleye alınırken Vuslat direk danışmaya yönelmişti.

'Buğlem Aydın, durumu nedir?'

'Yakını mısınız?'

'Sözlüsüyüm, nasıl durumu?' Vuslat adeta kıyamet öncesi gibi bir sakinlikle konuşuyordu.

'Durumu ağır, şuan ameliyatta.'

'Nasıl ağır, ne demek ağır!' Vuslat'ın bağrışı ile kız yerinden sıçrasa da Yiğit hemen adamın kolunu tutmuştu.

'Bu taraftalar abi' diyerek merdivenlere çekiştirdikten sonra ameliyathanenin önündeki kalabalığa bakmıştı Vuslat. Sonunda gözleri Yavuz'u bulunca sertçe yutkundu.

'Nasıl?'

'Abi'

'Söyle lan! Nasıl, ne durumu!' bağrışı hastane koridorunda yankılanırken Yavuz başını eğerek konuşmaya başlamıştı.

'Kaburgasında kırık ve çatlak var abi, kırık ciğerine batmış. Hayati tehlikesi var'

'Düzelecek değil mi?'

'Doktoru bekliyoruz abi' adamın cümlesi ile sürgülü kapı aralandığında hepsinin bakışları doktora dönmüştü. Vuslat tekrar sorup da kötü bir yanıt almak istemiyordu. Dili damağı kurumuş, kalbine kızgın demir saplamışlardı sanki. Dili lal olmuş, bir kelimeyi bile ağzında çeviremez hale gelmişti.

'Durumu ne? İyi değil mi?' Deniz'in sorusu ile doktor derin bir nefes aldı.

'Operasyon zorlu geçti, yoğun bakıma alacağız... Buğlem hanım hastanemizde çalıştı, çok güçlü bir bayandır ancak kendinizi her duruma hazırlamalısınız, çünkü beyin travması da mevcut.' Vuslat'ın kalbi sanki yerinden sökülüyordu, eli ayağı tutmaz olmuşken yanındaki adamın onu tutması ile sertçe yutkundu. Çaresizlik o an kapıyı sertçe yumruklamış ve Vuslat'ın içinde ne var ne yok her şeyi bozguna uğratmıştı.

Şafak Sökerken |Şafak Serisi 1 - 2|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin