Bölüm 2/1 - Eve Dönüş Dönüş Gibi Dönüş

14.2K 699 17
                                    

Selam millet... Uzun bir ara oldu ancak sonunda bölümleri bol bol depolayıp tekrar geldim aranıza. Şimdiden yorumlarınız ve voteleriniz için teşekkürler. Daha fazla sizi zorlamadan hadi bölüme dönelim...

                                                 -------------------------------------

Her başlangıç yeni bir doğuştur aslında ve her giden yeni gelenler için yer açar hayatınıza.Vuslat yatakta cenin pozisyonunda uyuyup kalmış kadının saçlarını okşayarak üzerine ince bir örtü örtmüştü. Ona oğlu gibi bir sevabı bağışladığı için milyonlarca kez minnettar olması ve bunu dile getirmesi gerekiyordu ama şuan saçları başak tarlalarına bulanmış bu kadını tatmin edebileceği bir kelime türetilmemişti. Kaburgalarının içine sarılıp saklayacağı bir kadındı bu. Tibet'in ufacık bir hareketini bile hissederek gözlerini açıyor, eve geleli iki gün olmasına rağmen oğlunun ağlayışını bir an olsun kulaklarının işitmesini engelliyordu. İşte bu yüzdendir ki herkes 'Cennet annelerin ayakları altındadır' diyordu.

Şakağına dudaklarını bastırarak uyuyan oğluna döndüğünde ahşap beyaz beşiğe yavaşça yaklaşmış ardından tülü parmakları arasında geriye çekerek hayatındaki bir mucizeye daha bakmıştı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Şakağına dudaklarını bastırarak uyuyan oğluna döndüğünde ahşap beyaz beşiğe yavaşça yaklaşmış ardından tülü parmakları arasında geriye çekerek hayatındaki bir mucizeye daha bakmıştı. Yüzündeki gülümseme, hayatının en güzel evrelerini yaşayan oğlunun masumane uyuyuşu içindi. Melek gibi bir görüntüsü vardı Vuslat'a göre, hoş evdeki herkes aynı şeyi söylüyordu ama sanki Vuslat bu çocuğun yanında o içinde büyümüş Kasırga'yı söküp atabiliyordu. Yavaşça tülü tekrar kapatıp odadan çıktığında derin bir nefes aldı ve merdivenleri dalgınlıkla çıkan Yavuz'a baktı. O denli dalgındı ki kendini fark ettiğinden bile emin değildi Vuslat.

'Yavuz' ismini söylemesi ile adam bakışlarını şaşkınlıkla abisi gibi gördüğü Vuslat'a çevirmişti.

'Dalmışım abi kusura bakma'

'Gel bakalım' diyerek çalışma odasına yöneldiğinde ayak sesleri de Yavuz'un onu takip ettiğini gösteriyordu. Hastane odasından çıktıktan sonra böyle uzun uzun dalar olmuştu Yavuz. Deniz'ine bakıyordu onda en ufak bir değişiklik yoktu. Şaşırıyordu doğrusu, çünkü kızını tanıyordu, eğer Yavuz hislerini açmış olsa Deniz bu kadar rahat olmazdı biliyordu. Çalışma odasının ahşap kokusuna adım attıklarında Vuslat kendini koltuğuna bırakmış başı ile de Yavuz'a masanın önündeki koltuğu işaret etmişti. Yavuz sakince kapıyı kapatıp yerini aldığında derinden aldığı nefesi de ciğerlerine hapis etmeyi unutmamıştı.

Aşk nedir bilmem belki ama sevda ciğerlerinde oksijen olduğu halde yetmiyor gibi hissetmekti, bir umut korkularını yenmek, uzaklara bakarken sevdiğinin yüzünü görmek, her güldüğünde gülüşünü hayal etmek ve en önemlisi kalbini bin parçaya böleceğini bilsen de avuçları arasına verip filmin devamını masumca izlemekti. Yavuz ise bunların arasına kısılıp kalmış bir erkekti, diğerlerinden tek farkı ise dilinin lâl olduğu zamanın en olmadık an olmasıydı.

Şafak Sökerken |Şafak Serisi 1 - 2|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin