En Özelinden Bölüm 4

10.8K 490 9
                                    

Merhaba arkadaşlar...

Sonuncu özel bölümümüz ile buradayım. Balayını bu upuzun bölümle sonlandırmış bulunmaktayım. Eğer ki geçmiş bölümlerde merak ettiğiniz noktalar var ise elimden geldiğince ve sizin sorunuzla yeni özel bölümle yazabilirim. Şimdilik ikinci sezona kadar Şafak Sökerken'e ara veriyorum.

Bu arada bilmem gördünüz bilmem görmediniz ancak bilgilendirmek boynumun borcu. Yeni yayınlanmaya başlayan Kimse Sağ Çıkmaz adlı hikayemi profilimde bulabilirsiniz. 

Desteğini esirgemeyen, yorumları ile bana en güzel mutlulukları yaşatan bütün arkadaşlara kocaman kocaman kocaman teşekkürler... O yorumlar için hepinizin güzel yüreğine sağlık, sorulan sorularda, özelden atılan bana gurur veren mesajlar da dahil hepinize minnettarım...

                                                           --------------------------------------------

Sevgimize güveniyordum ama asıl mesele hayatın vereceği zararlardı.

O günün nasıl bittiğini anlayamamıştım. Şuan üzerindeki badiyi düzelten adam ile seneler bile hızlı geçer gibi geliyordu. Öyle ki her bakışı ruhuma çetrefilli bir iz bırakarak bütün bedenimi ele geçiriyordu. O benim sevdiğim adamdı, hayatımın sonuna kadar güvenebileceğim. İçimdeki bütün sırları benimle beraber göğüsleyecek ve son aldığım soluğa kadar sevebileceğim adam...

Bakışları beni bulduğunda yüzündeki tebessüm içimi ısıtmıştı. Hava sıcaktı ama öyle ki onun gülüşü bana çöl sıcağındaki hafif esinti gibi tarifsiz bir huzur veriyordu.

'Gitmek istediğin bir yer var mı güzelim, yoksa kocan hemen bir plan yapabilir?' tek kaşını kaldırarak sorduğu soru üzerine elimdeki allığı bırakıp gülümsememi büyüttüm.

'Kocamın planları mükemmel ötesi oluyor' dememle beni kollarının arasına alıp sıkıca sarmış ve çoğu kadını mutlu edecek öpücüğü saçlarımın arasında hissetmemi sağlamıştı.

'İstanbul'dan biraz uzaklaşalım o zaman. Çocukluğumu gör' diyerek gülümsemesini büyüttüğünde heycandan içim kıpır kıpır olmuştu. Daha önce ondan çocukluğunu dinlememek benim ihmalkarlığım olsa da şimdi ona ait bir kaç ayrıntıyı öğrenmek müthiş gelmişti kulağıma. Başı ile kapıyı işaret ettiğinde çantamı alıp onunla odadan çıktım.

Asansör beklerken bile farkındaydım. Hiç bir erkek böylesine güzel sevemezdi beni. Vuslat'ın gözlerindeki o hassas duygulara harman olmam kuvetle ihtimal benim en büyük şansımdı. Bakışlarında olan sertliğe harman olan yüreğindeki masumiyet mucizeleri hatırlatıyor ve asla unutmaktan vaz geçmememi sağlıyordu. Bir adamın saçlarınızı okşaması bu kadar mükemmel gelemezdi. Sırf onu sevdim diye mi bana bu durum olağan üstü geliyordu bilmem ama onun sevgisi olağan üstüydü ve her dakika hissettiriyordu. Bakışlarım yürüdüğümüz sokağa dümdüz baksa da yanımdaki adamın kokusu silüetini bir an olsun çekmiyordu gözümün önünden.

Sevmek... Sevmek şu hayatta insanlara bahşedilmiş ve ücretsiz olan tek duygudur bana göre. Zaten evren üzerinden düşünürsek güzel olan her şey bedava değil midir? Yaz sıcağı bedavadır, kışın çam ağcını süsleyen karın büyüsü bedavadır, baharda ılık ılık tenine değen yağmurun huzuru bedavadır, sonbaharda esen rüzgarın tenini delip geçerek omuzlarındaki yükü alır gibi olması bile bedavadır. Sarılmak, bakmak, gülmek, ağlamak evet evet ağlamak bile bedava ve güzeldir. Benim bu hayatta bedava ulaşabildiğim en değerli şey ise Vuslat'ın yüreğinin derinlerinden çıkarıp sunduğu sevdasıdır.

Tekrar tekrar söyleyebilirim ki Vuslat gibi bir adamı sevmek ve onun tarafından sevilmek benim mucizem. Sırf içindeki merhameti görenlerden biriyim diye bile bu mucizem bana haz veriyor. Sevdiğim adam sarılabiliyor, ya sarılamayanlar? Terk edilmişler değil söylediğim, ya sevdikleri hayatta olmayanlar. Çok acı bir şey bu. Terk edildiğinde toparlana bilme ihtimalin vardır. Öyle veya böyle ayaklarının üzerinde durursun ve bir ihtimal diyerek umutlara sarılırsın ancak gerçekten kaybettiğinde imkansızdır. Gökyüzündeki yıldızları kucaklamak kadar imkansız.

Şafak Sökerken |Şafak Serisi 1 - 2|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin