Bölüm 47 - Emanet

17.2K 829 4
                                    

'İşimize yarayacak tek ev var abi. İyi mi kötü mü bilmem ama hazır olun çünkü ev Yaren hanımın.'

'Yaren hanım?' Vuslat kaşlarını çataak sorduğunda Yavuz derin bir nefes almıştı.

'Yaren Yücesu, yengenin annesinin'

'Kaynananın. Aboww... Bir de açıklama bulmak gerek' Yğit'in çıkışı ile Vuslat ters bakışlarını adama çevirirken tek kaşını da havalandırmıştı.

'Şirketi ara avukatı gönder. Anlaşmayı o sağlayacak. Evi alana kadar ismimiz geçmeyecek. Can gitsin anlaşmaya da. Ne kadar isterse o kadar verilsin.'

İki gün süren hastane karmaşasından sonra herkes yine Kasırga soyadı altında toplanmıştı. Vuslat Eymen'e ve Aras'a meseleyi anlatmış hepsi fikirlerini sunmuştu. Bir kaç gün sonra tamamen bitecek evle beraber hep birlikte oraya taşınacaklardı. Tam da Vuslat'ın istediği gibi Yaren hanımın en ufak bir konuda bilgisi yoktu. Elbet söyleyeceklerdi veya kadın öğrenecekti ama şimdilik toparlanmaları ve bu ailenin dışında kimsenin bilmesini istememeleri de normaldi. Canan hanım Ece Eylül ve Buğlem masayı hazırlamaya koyulduklarında kızlar Derya'yı el birliği ile kovmuşlardı.

'Yiğit'ten sonra Vuslat evde kimseyi bırakmadı. Senin ne olduğundan haberin var mı?' Ece hazırladığı salatadan kopup Buğlem'e bakarak konuştuğunda kız derin bir nefes aldı.

'Sordum ama önemli bir şey değil dedi. Yeni ev yaptırıyormuş, burayı sevememiş, uzakmış felan. Hep beraber olalım diye düşünmüşler. Ama tabi ki bu sadece anlattığı' diyerek genç kadın kaşlarını havalandırıp inanmıyorum der gibi başını salladığında Eylül sıkıntılıca nefesini havaya savurmuştu.

'Yiğit'te bir yerlere dalıp gidiyor. Anlamadım ne olduğunu ama bu gün konuşmamız gerek dedi. Belki bununla alakaldır.' kızların bakışları birbirini bulduğunda Ece dudağını dişleyip biten salatayı tabaklara dağıtmıştı.

'Yeliz'den haberin var mı?'

'Yiğit'in kardeşi değil mi?'

'İkizi'

'Malesef var. Olanları keşke hiç bilmeseydim çok üzücü' iki kadında başını sallayınca Ece daha fazla kendini durduramamıştı.

'Yiğit'i bıçaklayan kişi Yeliz'in hayatına mal olan kişiymiş.'

'Ne!' kızın çığlığı ikisini de şaşkına çevirirken Buğlem daha fazla bağırmaması için kızın ağzını hemen kapatmıştı.

'Ne bağırıyorsun, bir şey oldu sanacaklar' Ece'nin uyarısı üzerine ayak sesleri yankılandığında Vuslat uçar gibi mutfağa girip etrafa bakmıştı.

'Ne oldu?'

'Bir şey yok patron ya, Eylül'e bir şey anlattık şaşkınlıktan bu hale geldi.' adam tek kaşını havalandırdığında kızlarda masum gülümsemelerini takınmışlardı. Vuslat'ın bakışları bu kez bahçeye hazırlanmış masaya dönmüştü ki derin bir nefes aldı.

'İçeriye alalım masayı. Ufaklık ağlar duymayız'

'Bebek telsizi var hayatım' Buğlem'in cevabı ile Vuslat başını kaşımış ardından derin bir nefes almıştı.

'Akşam hepimizin konuşması gereken şeyler var. Şimdi... Ben Aras ve Eymen'e söyleyim alalım masayı içeri.' mutfaktaki kızların içi içini yese de bir kez daha itiraz etme şansları kalmamıştı. Sonuçta Vuslat sert bir adam olsa da keyif yapmayı severdi ve hazır olan bir bahçe keyfini zorunlu olmadığı halde geri çevirmezdi. Adam salona geçip bahçenin büyük kapısını açtığında Eymen ve Aras ile bir olup masayı olduğu gibi içeri taşımışlardı. Sandalyeler düzelirken de Vuslat ön bahçeye ilerlemişti bu kez. Bakışları çevreyi taradığında Yavuz ile göz göze gelmesi adamın hızlıca yanına yaklaşmasını sağlamıştı.

Şafak Sökerken |Şafak Serisi 1 - 2|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin