Şafak Sökerken |Şafak Serisi 1 - 2|

Bölüm 57 - Gizli Saklı

'Uzak duracağım yenge, Yiğit abinin dediği gibi uzak, fazlasıyla uzak' adamda bahçeden çıktığında Buğlem derin bir nefes alarak duvara bakakalmıştı. Kocasından bir şey saklamak adeti değildi ama bu kadar ince bir konuyu da açmayacaktı. Yapacağı bir şey kalmamıştı, susup olanları izleyecek ve zamanı geldiğinde sevdiği adamı durduracaktı.

Vuslat Kasırga... Bütün hayatı boyunca enine boyuna her detayı düşünmüş adam şimdilerde sadece ailem dediği insanların iyiliklerini düşünüyordu. Şu an yapacağı bir şey yok gibiydi, bekleyecek ve ailesine zarar vermek için çırpınanlara kalemini kıracaktı. İçindeki büyük taaruz ancak böyle yatışırdı. Sevdiği kaıdna bir şey olacak korkusu, çocuklarının gözünün içine bakması, kardeşi gibi gördüklerinin kılına zarar gelmesin diye uğraşı onun vicdanından çok kalbinin büyüklüğündendi. Ne ateşler yanar, ne yangınlar çıkardı da bir adamın ailesine bir şey olacak korkusu yaşaması kadar can yakmazdı.

Vuslat gözlüğünü çıkarıp masanın üzerine bıraktığında da çalan telefonunu yanıtlamıştı. Bir an önce bütün bu meseleleri halledip ailesini güvene alması gerektiğini biliyordu.

'Vuslat' telefondan yankılanan ses tanıdık olsa da Vuslat'ın içindeki fırtınalar bir an olsun odaklanmasına engeldi.

'Efendim?'

'Benim Cemre. Bu gün takibi sonlandırdık. Bir planın var mı?' kadının sesi nefes nefese gelse de Vuslat kafasındaki kuyruğu birbirine değmeyen kırk tilkiyi süzüp duruyordu resmen.

'Elbette var planım Cemre. Onların kökünü kazımak gibi ve bunu acı vere vere yapmak gibi planlar.'

'Vuslat Kasırga olmak bunu gerektirir. E anlatacak mısın?'

'Şimdi değil. Gönderdiğiniz raporları inceliyorum.'

'Pekala patron sensin.' diyen kadınla Vuslat bakışlarını bilgisayar ekranında gezdirip kaşlarını çatmıştı.

'Cemre'

'Buyur patron.'

'Raporda iki hafta boyunca evden çıkmadıkları not alınmış. Bu bilgi ne kadar doğru?'

'%90 doğru patron neden ki?'

'Mümkün değil de o yüzden aynı raporun onuncu sayfasında iş yerlerinde görüldüklerine dair fotoğraflar da var.'

'Na-nasıl?'

'Bana gönderdiğiniz raporlardan bahsediyorum Cemre. Onlar o evde falan değiller. Son bir haftadır olabilirler ancak o zaman da eve giriş çıkışlarını görürdünüz. O üç asalak bir haftadır evde falan değiller.'

'Araçlar evin önünde park halinde patron, aydınlatmalar saat 6 civarında yanıyor'

'Siz takibi bırakmayın, dikkatli olun' diyerek Vuslat konuşmayı sonlandırdığında hızlıca havaalanındaki müdürü aramıştı. İçinden bir ses o aydınlatmaların otomatik olduğunu ve üçünün de araçsız bir yere ulaştıklarını düşünüyordu ama asıl aklını kurcalayan Mardin'de olma ihtimalleriydi.

'Sarp nasılsın?'

'İyiyim patron sen nasılsın?'

'İyiyim. Sana işim düştü.'

'Buyur abi emrin başım üzerine.'

'Hayal, tanıyorsun onu. Havaalanında görülüp görülmediğini, görüldü ise ne zaman nereye gittiğini bulabilir misin?'

'Bana en fazla yarım saat ver abi, bir durum mu var?'

'Çok durum var Sarp haber bekliyorum senden' konuşma yine sonlandığında kapının tıklanma sesi ile ekrandaki raporları kapatıp derin bir nefes almıştı.