Bölüm 2/12 - Olayların Şahı

11.8K 615 19
                                    

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çok bekletme dediniz ben de yine kıyamayıp çok bekletmedim. Bölüm kısa olduğu için bir bölüm daha paylaşacağım ama öncelikle kafam çok karışık, nedeni ise Şafak Sökerken'in 100. bölümü ile ilgili. Aslında ikinci sezona başlar başlamaz yıl geçişi olacaktı ama canım ciğerim sizlerin merak ettiği noktalar oldu. 

Deniz ve Yavuz mesellesi olsun, Taner, Tibet vs... derken bende öylece devam ettim. Şimdi 100. bölümde yıl atlayacağım ama Deniz ve Yavuz'un düğünleri, Taner, Göktuğ ve Göksel'in aşk hayatları eksik olacak. Açıkcası hiç birini üstrün körü parçalar halinde yayınlamak istemiyorum. Bu yüzden bu problemi sizinle çözmem gerektiğini düşündüm. Aklımdaki 100. bölümde tüm bu konuları parça parça işlemek ama geniş anlamda öğrenmek isterseniz böyle devam edip tüm olanları işledikten sonra zaman aşımını yaşatacağım. Fikrinizi paylaşırsanız çok sevinirim, dardayım dostlar... 

Bir de zaman aşımından sonra büyüklerin evliliklerini (Vuslat ve Buğlem, Aras ve Ece, Derya ve Eymen, Eylül ve Yiğit) daha az gündemde tutma gibi bir düşüncem var. Eğer ki isterseniz yan bir kitap olarak zaman aşımı ile birlikte de devam edebilirim hikayeye... Fikirleinizi alayım en güzelinden...

                                         ------------------------------------------------------------

'Göktuğ!' seslenişi ile arabanın kapısını kapatmış oğlunun yanına ilerlemişti.

'Ben sana güveniyim! Senin dediğine bak! Allah nasıl biliyorsa öyle yapsın lan hepinizi! Benim ailemdekiler hariç hiç bir kızın zerre kadar düşünceli bir yüreği yok!' Vuslat kızla oğlunun arasına girip ikisini ayırdığında çatık kaşlarla oğluna döndü.

'Ne yapıyorsun lan sen!'

'Karışma baba! Yapacağı haltı bilsen bir an düşünmez kafasına sıkarsın!' Göktuğ bağıra bağıra kıza tekrar bakışlarını dikmişti.

'Lan güvenip ailemin içine soktum ben seni!'

'Dinlemiyorsun ki be! Varsa yoksa ilk duyduğun kelime!' Mersa'nın da bağırmaya başlaması ile Vuslat sertçe soluğunu bırakmıştı.

'Ne dinleyecem lan seni! Derdin tasan kendine malzeme bulmak! Ama yooook! Ben ailemi sana etiket edecek adam değilim! Nasıl kızsın lan sen! İnsanların güvenini boşa çıkarmak için her haltı-'

'Göktuğ sus! Kesin be. Sen benim oğlum musun lan! Bir kadına bağırmaman gerektiğini öğretemediysem yazıklar olsun bana!'

'Baba, baba bu kız ailemizi resmen hikaye etmek istiyor!'

'Yanında silah mı var! Arabaların birine suikast mi düzenlendi! Aramızdan her hangi birinin canı mı yandı da bağırıyorsun lan sen!' Vuslat'ın bakışlarının karanlıklaşması ile Göktuğ derin bir nefes alıp başını elleri arasına almıştı.

Şafak Sökerken |Şafak Serisi 1 - 2|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin