Bölüm 2/35 - Vuslat'ı Kalpten Göndermeler

16.3K 634 39
                                    

Ben geldim.... Son 1 der, geri sayımımı yaparım. 100. bölüm Finalimiz ancak daha güzel bir haber vereyim. 

Şafak Sökerken hikayesinin devamını Karanlığın Şafağı ile yapıyoruz. Tanıtım bölümünü yayımladım... Profilimden bakabilirsiniz... Sona yaklaştıkca içimi bir burukluk kaplasa da Karanlığın Şafağı hikayesinin ilk cümlesinde yeni bir umut diyerek gözlerim parladı.

Kötü günler yaşamama rağmen hikayenin içine kapıldığımda dış dünyadan soyutlanmış hissediyorum... Hepinizi seviyorum. Hadi bölüme geçelim, çok çene çaldım... :* :* :* :*

                               ----------------------------------------------------------------------------

Tamami ile mutlu bir geleceğe bakmak böyleydi işte. Sarılmak gibi, umut insanı dört tarafından kuşatmalı ve ileriye gülerek bakılmalıydı. Aksi taktirde insan yaşayan bir ölü bile olamazdı.

Karı koca olmak sorumlulukdan önce bir ömür birleştirmekti. Baba olmak ise kahkahalarla hatırlanacak anılardan daha çok kızını gelinlikler içinde görüp başını gururla dik tutmaktı. Ömür geçip giderken çoğu insanın mahrum kaldığı duyguları Kasırga ailesi en dibine kadar yaşıyordu, bu değişmez kural olduğu gibi de devam edecekti.

Geçen bir haftanın ardından Deniz herşeyi ben hazırlayacağım diyerek Kasırga, Yücesu ve Kuzey ailelerini ortak bir masada toplamaya karar vermişti. Çabası tek başına güzel bir yemek hazırlamak olsa da başta Yavuz 'Ben seni çalıştırmak için almadım hatun, yapacaksak beraber yoksa dışarıdan sipariş vereceğiz' diyerek Deniz'ine destek olmuştu. Adamın ısrarlarına daha fazla dayanamayan Deniz beyaz bayrağı havalandırdığında Yavuz ilk önce Vuslat'ı arayıp iş için izin almış daha sonra evlerine ilk kez gelecek aileleri için alışverişe çıkmışlardı. Eve geri döndükten yarım saat sonra da koca ailedeki bayanlar ve gençler destek atmak için ulaşmışlardı eve. Buğlem, Derya, Ece, Göksel, Bade, Yaren hanım, Neslişah hanım, Canan hanım hatta Tuanna bir olup mutfağa girdiklerinde Alev ve Eylül'ün isyan çıkarıp bende yardım edeceğim diye bağrışından sonra hepsi çatık kaşlarla iki kadını da salona gönderip ufaklıkların başlarına dikmişlerdi. Yavuz'u ise güzelce bahçedeki masayı hazırlaması için kovmuşlardı.

'Elinize sağlık ya, güya ben hazırlayacaktım' Deniz'in mahçup hali ile konuşmasından sonra Göksel kızın yanağına koca bir öpücük bıraktı.

'Yine sen hazırladın ablası, biz geldiğimizde iş mi kalmıştı ki'

'Yalancı' kadının kıkırdayarak kardeşine göz devirmesinden sonra Göksel'de zil sesi ile omuz silkip kapıyı işaret etti. Yavuz ve Deniz sarmaş dolaş bahçeden içeri girip kapıyı açtıklarında karşılarında işten gelen bir erkekler grubu duruyordu ki Yavuz birazda olsa Deniz'den uzaklaşmıştı.

'Evlenene kadar kızımdan uzak duracaksın dedim oğlum, şimdi karın ona da karışmayım demi' Vuslat'ın destek verici cümlesinden sonra Yavuz gülümseyerek adama baş sallamıştı. Hepsi ile selamlaşarak sonunda bahçedeki masaya yerleştiklerinde de yemeğe başlandı. Buğlem'in gözleri kuzenine döndüğünde kaşı gözü ile verdiği işaretleri ilk önce anlamamıştı ama sonunda kocasını hedef aldığını görmesi ile başını salladı. Vuslat'ın keyfi gayet yerinde göründüğüne göre artık Devrim ve Bade olayı da açığa çıkmalıydı ama bunu bütün ailenin ortasında yaparsa büyük kıyamet kopardı adı gibi emindi bundan Buğlem. Deniz servis değiştirmek için ayaklanınca Buğlem'de Devrim'e işaret vermiş ve kızın arkasından kirli tabaklarla mutfağa girmişti.

'Kuzen ben çatlayacağım artık, bakamıyorum eniştenin yüzüne.' Deniz ardından gelen annesi ve Devrim'e bakarak derin bir nefes aldı bu defa.

Şafak Sökerken |Şafak Serisi 1 - 2|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin