Buğra olduğu yerden kaşları çatık bir halde eve bakarken kapıyı kapatan Tolga da eliyle salonu işaret edip onu içeriye davet etti. Neden burada olduğuyla alakalı hiçbir fikri yoktu ama çok geçmeden de öğreneceğe benziyordu.
Salona girdiklerinde sehpadaki günlüğü fark edip hızlıca çekmeceye atan Tolga "Dağınıklık için kusura bakmayın. Kimseyi beklemiyordum da..." dedikten sonra kendisine ne ikram edebileceğini sordu. Buğra koltuğa geçerken "Gerek yok zaten fazla kalmayacağım" dedikten sonra onun da oturmasını bekledi. Öfkeli görünüyordu ve bu da Tolga'nın dikkatinden kaçmıyordu. Açıkçası bunun nedenini de merak etmişti.
Tolga onun elindeki dikkat çekici sargıya bakarak karşısındaki koltuğa geçip oturduktan sonra Buğra'nın geliş sebebini söylemesini beklemeye başlamıştı. Gergin bir tavırla etrafa bakan Buğra ise kinayeli bir ses tonuyla "Arkadaşınız yok herhalde" dedikten sonra Tolga'nın bunu neden sorduğunu anlayamamış gibi bakıp Bora'nın İstanbul'a döndüğünü söylemesiyle de yüzüne sevimsiz bir tebessümle bakıp "Ela'yı ikna edemeden gitmek zor olmuş olmalı!" dedi. Neden burada olduğu şimdi anlaşılmıştı.
"Şu mevzu..."
"Lafı uzatmaya gerek yok sizinle açık konuşacağım. Ela'ya sunulan teklifin içeriğini öğrenmek istiyorum"
"Ela Hanım size bundan bahsetmedi mi?"
"Ben size soruyorum"
"Rahat olun zaten teklifin bir geçerliliği kalmadı. Sabah yaşanan bir sorun sonrası Bora ile manken arayışındaydık ve..."
"Manken!"
"Bora Ela Hanım'ın bu işe çok uygun olduğunu düşündüğü için fevri bir kararla benden onay almadan gidip kendisi ile konuşmuş. Tabii Ela Hanım da kabul etmemiş..."
"O da daha ileri gidip kararını değiştirmesi için çiçeklerle jest yaparak Ela'yı etkilemeye çalıştı tabii!"
"Çiçek..."
"Sizin geldiğiniz yerlerde bu tarz şeyler hoş karşılanıyor olabilir ama burada karşılanmaz. Bu tarz yakışıksız hareketler Ela'yı zor durumda bırakabilir"
"Yakışıksızlık nerede anlayamadım. Yapılan harekette kötü bir niyet mi sezdiniz?"
"Sanırım sezdiğim şeyler üzerine konuşmasak daha iyi olur!"
Öfkeli gözlerinden Buğra'nın kendisiyle çok daha farklı bir derdi olduğu anlaşılıyordu. Ancak Tolga henüz bunu Ela'yı kendisinden kıskanıyor olduğuna yoramıyordu. Buğra ile birbirlerine dik dik bakarken imalı bir tavırla "Buraya Ela Hanım için değil de kendiniz için gelmiş gibi görünüyorsunuz" deyince onun bu dediği Buğra'yı kızdırmıştı. Sert bir tonlamayla "Fark eder mi?" diye sorduktan sonra Tolga'nın alaycı bakışlarına maruz kalınca da "Siz yenisiniz! O yüzden de buradaki insanların birbirleri ile olan ilişkilerini henüz kavrayamadınız. Ela benim çok kıymet verdiğim bir arkadaşım daha da ötesi dostum! Ona zarar geleceğini düşündüğüm her türlü konuda kayıtsız şartsız kendimde söz hakkı görürüm" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Gölgesinde (Son 1 Bölüm Kaldı)
Romance-Hesabı görülmemiş bir geçmişle sorunsuz bir gelecek kuramazsın- Ela&Tolga Orhan ve Vedat'ın dostluğu ansızın ortaya çıkan güzeller güzeli Nergis'in varlığıyla zedelenmiş iki arkadaşın yaşananlar karşısında arasının bozulması da ortaya birçok kötü s...