-Hesabı görülmemiş bir geçmişle sorunsuz bir gelecek kuramazsın-
Ela&Tolga
Orhan ve Vedat'ın dostluğu ansızın ortaya çıkan güzeller güzeli Nergis'in varlığıyla zedelenmiş iki arkadaşın yaşananlar karşısında arasının bozulması da ortaya birçok kötü s...
Tolga için çok zor bir gündü. Ahsen Hanım'a son vedalarını yapmak için toplanan sevenleriyle birlikte az önce annesini toprağa vermiş şimdi de mezarı başında yaptığı tüm hataların tüm günahların af olması adına gözyaşları içinde dua ediyordu. Annesinin vicdan azabı çekerek öldüğünü bildiği için kendisini o kadar kötü hissediyordu ki onun hiçbir zaman huzur bulamayacağını düşünmek bir oğul olarak Tolga'yı mahvediyordu. Oğlunun ağzından kendisini affettiğini bile duyamamıştı. Tolga bunu ona duyuramadan kaybetmişti annesini...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tahmin edileceği üzere Kenan ağabeyinin yanından bir dakika bile olsun ayrılmazken dostları Bora ile Elçin kuzenleri Figen ile Can hatta bir dönem nişanlı kaldığı Hande'de ailesi ve müstakbel eşi ile onu ve Önder Bey'i diğer tanıdıkları gibi yalnız bırakmamıştı. Tabii Vedat Gürsoy'u da unutmamak gerekirdi. Eski eşine son görevini yapmak için o da oradaydı.
Vedat Bey de kendi içinde bazı pişmanlıklar yaşamıyor değildi. Ne olursa olsun zamanında Ahsen Hanım'ı çok sevmiş onunla evlenmiş ve birlikte Tolga gibi mükemmel bir evlat yetiştirmişlerdi. Bundan da hiçbir zaman pişman olmamıştı ama sonrasında olanlar hayatlarının seyrini çok kötü bir yönde değiştirmişti.
Şimdi düşünüyordu da keşke bunlar hiç yaşanmamış olsaydı. Keşke o kara gün hayatlarından silinip atılabilseydi de o gün orada olan herkesin içten içe çektiği azap bitseydi. Ancak böyle bir şey olması mümkün değildi. O gün yaşanmış ve belli ki artık yavaş yavaş bu günahın içinde bulunan herkesin cezalarını çekme zamanı gelmişti. Bu bedeli ilk ödeyen de maalesef Ahsen Hanım olmuştu. Bunca yıldır çektiği acılar onu yiyip bitirmiş sonunda da canına mal olmuştu.
........::::::::____::::::::........
Cenaze töreninin ardından Tolga kardeşi ve Önder Bey ile yan yana durmuş taziyeleri kabul ediyordu. Bunu yapmak o kadar zor geliyordu ki ayakta bile duracak gücü kalmamıştı. Bugün Tolga'nın hayatına atılan o acı verici çentiklerden biri olmalıydı. Ömrü boyunca bugün yaşadığı hisleri unutmayacak ve bu acı annesiyle birlikte yüreğine gömülecekti.
Tanıdıklarıyla tokalaşıp baş sağlığı dileklerini kabul ederken tüm kalbiyle de tek bir şey istemişti. Buradaki herkes gitsin yanında bir tek Ela olsun ve ona sarılıp saatlerce öylece kalsın istiyordu. Şu an sevdiği kadına o kadar çok ihtiyacı vardı ki bu kelimelerle anlatılamazdı. Sanki elini tutsa ayakta daha güçlü duracak gibiydi. Aslında bu isteği de yerine gelebilirdi ama o Ela'ya İstanbul'a asla gelmemesini söylemişti. Bunu da hem o hem de Kenan o kadar net bir tavırla söylemişti ki Ela'ya kabul etmekten başka çare bırakmamışlardı. Burada olması hiç ama hiç uygun değildi çünkü.
Bitik bir halde alnını ovalarken Kenan'ın sessizce "Hande Kızılkaya geliyor" demesiyle başını kaldırıp üzgün bir halde yanına yaklaşan Hande ile göz göze geldi. O an gözlerinin önüne ayrılık konuşması yaptıkları ve Hande'nin de hiçbir sorun çıkarmadan tüm asaleti ile yüzüğünü eline verdiği an gelmişti. Hande o kadar iyi bir kızdı ki onun kalbini kırdığı için bir kere daha lanet etmişti kendisine.
