Tolga'nın dönüşüyle birlikte nikah hazırlıkları da hız kazanmıştı. Neyse ki yanlarında profesyonel bir magazincisavar olarak bilinen Kenan vardı da işlerini gizli saklı yürütüp işlemlerini de sorunsuz bir şekilde hallederek hayatlarını birleştirecekleri nikah günlerini almışlardı.
Tolga yanına döndüğünden beri her şey o kadar güzel ve yolunda gidiyordu ki Ela ister istemez korkuya kapılıyordu. Beraber olmaya başladıkları günden bu yana ne zaman mutlu olsalar hep bir sıkıntıyla karşı karşıya gelmişlerdi ve bu da tarih tekerrür eder mi korkusu yaratıyordu elbet. Ancak şu ana kadar her şey olması gerektiği gibi ilerliyordu. Belki de şeytanın bacağını kırmışlardı kim bilir?
Bir de nikahı atlattıktan sonra İzmir'e gidip teyzesiyle konuşarak konuyu tatlıya bağlarlarsa Ela'dan mutlusu olmazdı herhalde. Aslında bunun olacağına dair inancı da tamdı. Teyzesi her ne kadar Tolga'ya karşı olumsuz tutumlar içerisinde olsa da sırf yeğeninin mutluluğu için bunları bir kenara bırakıp kurdukları yuvaya saygı duyarak yanlarında olurdu. En azından onun tanıdığı Nevin Hanım böyle bir kadındı.
Nikah haberinin basına yansımasından çekindikleri için dün gece beyler Bora'nın evinde kızlarda Tolga'nın evinde toplanıp kendi aralarında nikah öncesi ufak çaplı bir eğlence düzenlemişti. Eğlence geç saatlere kadar sürünce haliyle bunun sabaha da bir yansıması olmuştu. Neyse ki Mine tam bir görev insanıydı da gece ne kadar geç yatmış olursa olsun alarmını kurduğu saatte ayağa dikilmiş ve günün planına uygun bir şekilde harekete geçmişti.
"Ela uyanmaya niyetin var mı? Hani bugün evleniyorsunuz ya malum Tolga da Ela gecikecekmiş imzaları ben atayım o da ilk dansa yetişir diyemiyor"
Ela gözlerini Mine'nin kendisine takılmaları eşliğinde araladığında onu karşısında elinde duvakla bulmuştu. Mine duvağı yüzüne tutup "Hadi kalk bakalım gelin hanım" diyerek şakacı bir tavırla gerdan kıvırırken Ela da hissettiği heyecanla yattığı yerden "Rüyaların gerçeğe dönüşmesine saatler kaldı değil mi?" diyerek doğruldu. Öyleydi gerçekten. Bir aksilik olmazsa saatler sonra Tolga ile hayatları bir daha kopmamak üzere birleşecekti. Tabii bunun için hazırlanmaları dolayısıyla da biraz acele etmeleri gerekiyordu.
Ela'nın aksine Tolga çok erken bir saatte kalkmış uyandığından beri de heyecandan olduğu yere sığamamıştı. O da aynı Ela gibi nikahın sorunsuz gerçekleşmesini ve artık sorunların geride kalmış olmasını arzu ediyordu. Sonrası gerçekten de daha kolaydı. O harıl harıl kahvaltıyı hazırlarken Bora da kalkmış ve kapı önünden arkadaşını izlemeye başlamıştı. Tolga'nın haline gülerken de Elçin yanına gelip kollarını boynuna sararak "Bazen seni bana kahvaltı hazırlarken görüyorum ama sonra bir uyanıyorum meğerse yine rüyaymış. Nasıl da mutluyum biliyor musun? Yazık ne şanslı kadınım diyorum kendi kendime" deyince Bora kendisine gelen taşla durumu toparlamaya çalışıp "İstediğin kahvaltı olsun hayatım yarın sabah emrine amadeyim" dedi. Onlar kendi aralarında konuşup gülüşürken Tolga da bu hallerine gülümseyerek muhtemelen yarın sabah Ela ile benzer bir halde olacağını düşünüyordu.
"Günaydın Arslan ailesi"
"Günaydın Tolga hayırdır erkenden kalkmışsın"
"Uyuyabildin mi diye sorsana Elçin?"
"Uykusuz kalmaya değen güzel heyecanlar bunlar"
"Öyle gerçekten"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Gölgesinde (Son 1 Bölüm Kaldı)
Romance-Hesabı görülmemiş bir geçmişle sorunsuz bir gelecek kuramazsın- Ela&Tolga Orhan ve Vedat'ın dostluğu ansızın ortaya çıkan güzeller güzeli Nergis'in varlığıyla zedelenmiş iki arkadaşın yaşananlar karşısında arasının bozulması da ortaya birçok kötü s...