"Tolga!"
Ela'nın gelişini sabırsızlıkla beklerken aniden sesini duymak Tolga'yı heyecanlandırmıştı. Bir an gelmekten vazgeçebileceğini bile düşünmüş bu da endişelenmesine neden olmuştu ama neyse ki şimdi buradaydı.
Bu seslenişle birlikte hemen sese döndü ve kendisine doğru bakan Ela ile göz göze geldi. İkisi de bulundukları mesafeden birbirlerine bakarken Ela hissettikleri sebebiyle gözlerinin nemlendiğini hissedip hemen bakışlarını çekmiş Tolga'da içinde taşıdığı umudun boşa çıkmamasını dileyerek Ela'nın çok da belli olmasa da yine de hamile haline dikkatle bakmaya başlamıştı. Buradan bebeğin ikisine ait olduğunu öğrenerek gidecek olursa herhalde ondan mutlusu olmazdı.
İkisi de aynı anda adımlarını atıp birbirlerine yaklaştıktan sonra Ela onunla göz göze gelmemeye hatta gelse de ona uzun süre bakmamaya çalışarak "Buraya geldiğimden Buğra'nın haberi yok o yüzden fazla kalamam" dedikten sonra tedirginliğini Tolga'ya da ister istemez sesindeki titreme ile hissettirip "Kenan benimle konuşmak istediğini söyledi. Konu ne?" diye sordu.
Onun aksine Tolga gözlerini hiç ayırmadan Ela'ya doğru bakıyordu. Onu her gördüğünde ne kadar çok sevdiği de yüzüne çarpıyordu sanki. Kalben iç içeyken yakın yakınayken şu an aralarındaki görünmez mesafe sebebiyle bu denli uzak olmaları canını yakıyordu. Ona dokunamıyor kokusunu içine çekemiyor hitap ederken Ela'm bile diyemiyordu. Bugünlerin son bulup yeniden eskisi gibi olmaları için gerçekten de her şeyini verebilirdi. Aslında sadece o da değil Ela'da hissettirmese de aynı isteğe sahipti.
Ela sorusuna bir cevap beklerken Tolga onun beklentisini boşa çıkarıp naif bir ses tonuyla "Biraz yürüyelim mi?" dedi. Ela geldiğinden beri kaçırdığı gözlerini bu iç ısıtan tonlama sebebiyle ister istemez Tolga'nın gözleriyle buluşturmuştu. İkisi de birbirlerine buruk hislerle bakarken Tolga başını hafifçe sağa yatırıp "Lütfen" deyince Ela'da kabul edercesine başını sallayıp Tolga'nın yönlendirmesiyle onun yanında yavaş yavaş yürümeye başladı.
Parka doğru yürüyor gibilerdi ve bunu anlayınca Ela'nın gözlerinde anılar canlanmış biraz da kötü hissetmişti. Tolga'nın konuşmak için burayı seçmesi pek de rastlantıya benzemiyordu. Ela zaten duygusal anlamda zayıftı bir de Tolga'nın yanında olmak buraya gelmek onu hepten zorlamaya başlamıştı. Tolga da onun durduğunu hisseder hissetmez arkasını dönünce Ela'nın hüzünlü bir halde parka doğru bakıp kaldığını görmüştü. Oysaki onu üzmeyi hiç istemezdi.
Yanına doğru bir iki adım atıp biraz da onun için endişe ederek "Ela iyi misin? İstersen yürümeyip banklardan birine oturabiliriz" dediğinde Ela'nın bakışları da ileride duran banka ilişmişti. O an gözlerinin önünden bir sürü şey geçip gitti. Bu banka bir kere daha birlikte oturmuşlardı. O gün ikisinin de birbirlerine karşı olan hislerinden emin oldukları gündü. Tolga ile birlikte geçirdikleri her saniye tekrar tekrar yaşamak isteyeceği anlardan oluşuyordu. Çok mutluydu. Keşke hep o anın güzelliğinde kalabilselerdi.
Ela hatırladıkları sebebiyle herhangi bir şey söylemeden sadece eliyle alnını tedirgince ovalayıp oturmak için banka doğru yürümeye başlamıştı. O oturduktan sonra Tolga'da hemen yanına geçip oturmuş Ela'nın özellikle ortalarına koyduğu çantası da ikisinin arasında belli bir mesafe bırakmaya yetmişti. Yan yanalardı ve karşılarında oyun oynayan çocukların neşeli hallerine takılıp kalmışlardı. İkisinin aklından da aynı şeyler geçiyor olmalıydı. Bir türlü yaşayamadıkları o güzel ve naif hayat artık onlara gerçekleşmesi zor bir hayal gibi geliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Gölgesinde (Son 1 Bölüm Kaldı)
Romance-Hesabı görülmemiş bir geçmişle sorunsuz bir gelecek kuramazsın- Ela&Tolga Orhan ve Vedat'ın dostluğu ansızın ortaya çıkan güzeller güzeli Nergis'in varlığıyla zedelenmiş iki arkadaşın yaşananlar karşısında arasının bozulması da ortaya birçok kötü s...