Ertesi sabah Kenan uykusunun en güzel yerindeyken kapı ısrarla çalmaya başlamıştı. Güzel şeyler hep yarım kalır derler ya bu da onun gibi bir şey olmalıydı çünkü rüyada olsa tam da küçük Şirine'si ile kurduğu ailenin o tatlı saadetini yaşıyordu. Maalesef kulağına ulaşan tokmak sesiyle gözlerini zorlukla açıp saate baktı. Aklına ağabeyi gelince yüzünü buruşturarak söylenmeye başlaması da gecikmedi. Gelenin Tolga olduğunu düşünüyordu ama aksine kapının önünde onu küçük bir sürpriz bekliyordu.
"Söyleye söyleye gerçekten fıttıracağım! Arkadaş otur sevdiğin kadınla kızınla ilk kahvaltını et onlarla biraz vakit geçir gidip de bu kör vakitte kardeşinin başına ekşime! Yapma bunu ya yapma!"
Sinirlenerek ve isteksizce sıcacık yatağından kalkıp saçlarını karıştıra karıştıra "Geldim patlama!" dedikten sonra koridordan geçip "Senin anahtarın yok mu?" diye diklenerek kapıyı açtı. İyi de gelen Tolga değil Mine'ydi. Kız kapı açılıp Kenan'ı üstsüz görünce direkt boş olan eliyle gözlerini kapatıp "Ya kapıya böyle yarı çıplak çıkılır mı Kenan? Git hemen üstüne bir şey giy!" diyerek onu azarladı. Şimdi Kenan ona bir şey derdi ama hadi neyse!
"Peki sabahın köründe bekar bir adamın evine böyle habersizce gelinir mi Mine?"
Oo! Haklıydı galiba. Mine çekinerek ona doğru bakarken bir anda elini indirip "Ne demek o ya yoksa biri mi var içeride?" diye sordu ve Kenan'ı elinin tersiyle kenara itip yanından hızla geçerek içeriye girdi. Anlık bir şokun ardından gülerek kapıyı kapatan Kenan ise saçlarını düzelte düzelte arkasından giderken bir yandan da Mine'ye takılıp "Eyvah basıldım! Evet biri vardı ama kapı çalınca o panikle kızı dolaba soktum. Şanslıysa karşına çıkmadan önce oksijensizlikten ruhunu teslim etmiştir" diyerek onu sinirlendiriyordu.
Mine elindeki torbayı masaya atar gibi bırakıp "Dua et de o kıza ait bir emare bulmayayım yoksa kim nefessiz kalıp ruhunu teslim ediyormuş sorarım ben sana!" diyerek tek tek odalara bakarken Kenan da onu büyük bir zevkle izliyordu. Hangi kız yahu? Bu Mine de ne kıskanç çıkmıştı öyle.
Bir süre içeride kalıp dolap içi ve yatak altı kontrolü yapan Mine elinde sandalyenin üstünden aldığı tişört ile burnundan soluyarak odadan çıktı. Tabii çıkar çıkmaz da Kenan'ın elini duvara dayayıp yolunu kesmesi ile kıpırdamadan olduğu yerde kaldı. Ne sağa gidebiliyor ne sola gidebiliyor Kenan geçmesine bir türlü izin vermiyordu. Özellikle yapıyordu uyuz!
Duvarla Kenan'ın arasında sıkışmış olmasına çok kızan Mine kaçamadığı için tedirgin olsa da yine de kaşlarını çatarak "Çekilsene be önümden! Boyum da kısa zaten baklavalarını iyice gözüme soktun" deyiverdi. Kenan onun göz hizasına inip burnunun dibine girerek "Kızı bulup parçalara ayıramadığın için keyfin mi kaçtı vahşi Chucky'm benim?" diye sorunca göz göze olmalarından dolayı olsa gerek Mine'nin kalbi hızını epey bir arttırmıştı. Kenan'da çekileceğine kıza tatlı tatlı bakıp etkilenmesine neden oluyordu. Bunu da özellikle yapıyordu uyuz!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Gölgesinde (Son 1 Bölüm Kaldı)
Roman d'amour-Hesabı görülmemiş bir geçmişle sorunsuz bir gelecek kuramazsın- Ela&Tolga Orhan ve Vedat'ın dostluğu ansızın ortaya çıkan güzeller güzeli Nergis'in varlığıyla zedelenmiş iki arkadaşın yaşananlar karşısında arasının bozulması da ortaya birçok kötü s...