•●●MARMARİS / YILLAR SONRA·٠•●●•٠·˙
"Kahvaltı tabakları ne durumda kızlar?"
Eylül'ün sorusuyla kıkırdamaya başlayan kızlar malzemeleri tabaklara koyarken bir yandan da "Bitmek üzere çok az kaldı" diyordu. Kıkırdamalarının da bir sebebi vardı çünkü bir yandan koydukları malzemeleri dayanamayıp yiyorlar bir yandan da Eylül anlamasın diye birbirlerine sus işaretleri yapıyorlardı.
Eylül olduğu yerden başını Zülal ile Yasemin'in bulunduğu masaya doğru uzattığında gerçekten de az kaldığını görmüş ve ne yalan söylesin yaptıkları yüzlerden de gayet hoşnut olmuştu. Sadece göz yapımında kullanmaları için verdiği bir kase dolusu yeşil ve kırmızı üzümü göremeyince bunu biraz garipsemişti.
"Yasemin..."
"Efendim anne?"
"Üzümler nerede?"
"Şey... Sen söyle Zülal!"
"Ben karışmam annen sana sordu. Bana sorsaydı söylerdim"
"Of!"
"Yasemin"
"Yediler anne"
"Kimler?"
"Ağabeyimler yedi"
Uyurken mi yemişler? Birilerinin burnu birazdan uzayacak gibiydi. Yasemin'in cevabını şaşkınlıkla karşılayan Zülal kuzenine yanaşıp "Ağabeyimler uyuyor Yasemin annene yalan söyleme" dediğinde Yasemin'de aynı şekilde ona doğru sokulup "Ne belli yalan söylediğim? Bak kasedeki üzümler yok. Belki de biz bu yüzleri yaparken masanın altından ellerini uzatıp bize fark ettirmeden yemişlerdir" dedi. Kız Yasemin insanı aklından şüphe ettirirsin he!
Ailenin doğrucu Davut'u olan Zülal bu defa da ellerini beline koyup sessizce "Uydurma Yasemin biz yedik ya üzümleri!" deyiverdi. Yasemin'in beti benzi atmıştı. Bir kere de duruma uyum sağlasa olmuyordu. Eylül tek kaşını kaldırıp kızına bakarken Yasemin de tuhaf bir durumda kaldığını anladığından dişlerini sıka sıka "Evet öyle oldu desene Zülal!" diye sıkıştırarak Zülal'e bakıyordu ama Zülal de öyle rahatça yalan söyleyebilen bir çocuk değildi. Sonu iyi mi olacak kötü mü olacak düşünmeden her zaman pat diye gerçeği söyleyiverirdi. Yine öyle yaptı ve aynı soruyu bu defa da kendisine yönelten Eylül'e dönüp hiç çekinmeden "Yeşil üzümleri ben yedim kırmızı üzümleri Yasemin yedi ama birkaç tanesi yere düştü. Sana belli etmeyelim diye uğraşırken bir tanesini de yanlışlıkla ezdim bu yüzden çorabım üzüm lekesi oldu sonra da Yasemin bana gülerken onun da üstüne reçel döküldü. Bir de Yasemin komik olur diye ağabeyimlerin peynirlerinin altına çilek reçeliyle zeytin ezmesini karıştırıp onu sürdü. Ay! Özür dilerim Yasemin onu söylemeyecektim değil mi?" dedi. Duydukları sebebiyle Eylül'ün bakışları kaymıştı ama kızacak da değildi. Hatta zeytin ezmeli reçel kombinasyonunu duyunca kendi kendisine "Anasının kızı" demeden edememişti.
O sırada konuşmalara kulak misafiri olan Meral de neler olduğunu merak ederek mutfağa gelmişti. İki kardeşle evli olan Meral ile Eylül elti olmalarının yanı sıra çok da yakın arkadaşlardı ve Meral yaşadığı her şeyi bildiği için Buğra ile oğlunu bir araya getireceklerini öğrenince Eylül'ün yanında bulunup ona destek olmak istemişti. Evet maalesef Marmaris'e tatil için değil Buğra için gelmişlerdi. Aslında daha çok Yiğit için...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Gölgesinde (Son 1 Bölüm Kaldı)
Romance-Hesabı görülmemiş bir geçmişle sorunsuz bir gelecek kuramazsın- Ela&Tolga Orhan ve Vedat'ın dostluğu ansızın ortaya çıkan güzeller güzeli Nergis'in varlığıyla zedelenmiş iki arkadaşın yaşananlar karşısında arasının bozulması da ortaya birçok kötü s...