........::::::::__İSTANBUL__::::::::........
Kenan aracını park ettikten sonra çalan telefonunu cevaplayarak kapıyı açıp çıkmış ve karşısındaki müstakil eve doğru etrafı kolaçan ede ede yürümeye başlamıştı. Arayan da Tolga'ydı. An itibarıyla İstanbul'a geldiğini kardeşine haber veriyordu.
"Kenan ben yeni geldim şimdi de Bora'nın yanındayım"
"Biraz çabuk gelmedin mi sen? Trafik kurallarında göz yumulmaması gereken bir ihlallik söz konusu galiba"
"Şans diyelim... Yollar bomboştu. Sen nerelerdesin?"
"İnin cinin bile top oynamadığı berbat ötesi bir yerdeyim ama karşıma çıkan ev hiç de fena değil doğrusu"
"Kağıttaki adresi buldun demek"
"O kadar açık yazılmış ki elimle koymuş gibi buldum desem yeridir. Ama dur! 100 puanlık uzmanlık sorusu geliyor hazır mısın?"
"100 puanlık mı? Bu tarz soruların beni çok geriyor"
"Sorayım mı sormayayım mı?"
"Tamam sor"
Kenan ağabeyi ile konuşurken bir yandan da evin pencerelerinden içeriye bakmaya devam ederek "Sence nezaketen de olsa kapıyı çalmalı mıyım yoksa yavuz hırsız olup ev sahibini bastırmalı mıyım? Cevap verme süren başladı. Acele et!" deyince Tolga da içeride birinin olduğunu düşündüğü için telaşlanıp "Sakın özel bir mülke izinsiz girmeye kalkma Kenan! Duydun mu beni?" diye bağırdı. O an aranan kardeşe ulaşılamaması onun için ne büyük talihsizlikti öyle...
Tolga bunu demişti ama o an hiç de hoşlanmayacağı bir şey olmuştu çünkü Kenan süresinin dolduğunu iddia ederek kapıyı kırıp sonra da pişkin pişkin "Merak etme terk edilmiş bir eve benziyor ama yine de sen kalp krizi geçirme diye kapıyı işim bitince eski haline geri getiririm" diyerek ağabeyini telefon başında çıldırtmıştı. Bu çocuğun rahatlığı gerçekten insanı çileden çıkarırdı!
"Seni bu işe hiç bulaştırmamalıydım daha şimdiden beni pişman ettin bile! Hemen çık oradan Kenan!"
Kenan tabii ki de Tolga'nın söylenmeleri eşliğinde laf dinleyip çıkmaktansa burnunun dikine gidip içeriye girmeyi tercih etmişti. Oraya kadar gelmiş döner miydi hiç? Bir yandan evi incelemek için hızlıca gezinip bir yandan da ağabeyinin söylediği şeye gülerek "Demek beni bu işe bulaştırdığına pişman oldun. Bu lafı sana yedirmek için sabırsızlıkla bekliyor olacağım" dedikten sonra parkelerin gıcırtılı sesi sebebiyle olduğu yerde birkaç kez zıpladı. Bir işe yarayacağını sanmıyordu ama yine de aklına geleni denemezse içi rahat edemezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Gölgesinde (Son 1 Bölüm Kaldı)
Roman d'amour-Hesabı görülmemiş bir geçmişle sorunsuz bir gelecek kuramazsın- Ela&Tolga Orhan ve Vedat'ın dostluğu ansızın ortaya çıkan güzeller güzeli Nergis'in varlığıyla zedelenmiş iki arkadaşın yaşananlar karşısında arasının bozulması da ortaya birçok kötü s...