Ela duyduğu şey karşısında ne düşüneceğini bilememişti. İkisine de ayrı ayrı bakıyordu ama bu adamın neden Tolga'yı takip ediyor olabileceğini bir türlü anlayamıyordu. O nasıl biriydi ki böyle tuhaf tuhaf adamlar onun peşinde dolanıyordu?
Ela bir süre Tolga'ya kuşkuyla bakıp sonra da ellerini adamın yakasından yavaşça çekmişti. Garip bir andı. Bu durum takip eden ve edilen tarafından nasıl açıklanır tatmin edici ne söylenir bilinmezdi. Adam yakasını düzelterek mahcup olmuş bir halde "Tolga Bey yanlış anladınız ben sadece..." derken onun lafını bölen Tolga da sert bakışlarını adamın üzerinden ayırmadan "Ela Hanım benim yüzümden böylesine tatsız bir durumda kaldığınız için çok özür dilerim. Tekrarı olmayacağından emin olabilirsiniz" dedikten sonra adamı kolundan tuttuğu gibi sertçe çekerek oradan uzaklaştırdı.
Onlar yanından uzaklaşsa da Ela hiçbir yere gidememişti. Olduğu yerden ikisine bakarak aralarındaki ilişkiyi çözmeye çalışırken Tolga da gözlerini adamın gözlerine dikip "Bak anlıyorum emir kulusun denileni de yapmak zorundasın ama seni bir daha benim ya da bu kızın yakında görürsem emin ol bu kadar sakin olmam. Şimdi hemen kaybol buradan!" diyerek onu sertçe uyardı. Adam tekrardan özür dileyip arkasına bile bakmadan seri adımlarla oradan uzaklaşmıştı.
Tolga adamın ardından bakarken bir yandan da bunun ne manaya geldiğini düşünüyordu. Canının sıkıldığı da yüzündeki ifadeden alenen belli oluyordu. Bu adamı peşine babasının taktığını anlaması da kafasının iyice karışmasına neden oluyordu. Belli ki burada olması babasını ciddi ciddi rahatsız etmiş ve burada oluş sebebini öğrenmek için kollarını sıvamasına yol açmıştı. Geçmişte yaşanan hadiselerle alakalı aldığı duyumların doğru çıkma olasılığı resmen kalbini sıkıştırmıştı.
Tolga adamı gönderdikten sonra canı epey sıkkın bir halde arkasını dönmüş ve o an hiç istemediği bir konumda kaldığını anlayarak yüzünü asmıştı. Ela hâlâ oradaydı ve kendisine de az önce şahit olduğu şeylere bir mana verememiş gibi bakıyordu. İyi olmamıştı bu. Kimsenin aklını gelir gelmez kendisiyle alakalı bulandırmak istemiyordu halbuki.
Tolga ona ne diyeceğini düşünürken bir yandan da ağır adımlarla Ela'ya yaklaşıp "İyi misiniz?" diye sordu. Bunu sordu ama sonra kendi dediğini garipseyip tebessüm ederek eliyle ensesini tutarken de "Sanırım iyi olup olmama durumunu size değil de ona sormalıydım. Sizi gördüm çok cesurdunuz" dedi. Evet ona sorsa daha iyi olurdu çünkü Ela gayet iyiydi. Kafasının karışmasını saymazsak tabii.
Tolga'nın aksine Ela yaşanan olay sonrası aradaki mesafeyi biraz daha uzatmışçasına soğuk bir tavırla "İyiyim ben! Neyse olan oldu yapacak bir şey yok zaten belli ki bu da o adamla sizin aranızda olan bir konu. Beni ilgilendirmez yani! Ben sadece telefon numaranızı istemek için gelmiştim" dedi. Niçin gelmiş niçin! Telefon numarasını mı isteyecekmiş?
Ela söylediğini anlayamayan Tolga'nın ifadesizce baktığını görünce önce buna bir mana verememişti ama sonra ağzından çıkanları zihninde bir kez daha döndürünce fena halde utanıp "Kendim için değil düğün için... Yani Yelda'nın düğün öncesi size ulaşabilmesi için" diyerek düzeltme ihtiyacı hissetmişti. Hay aksi!
Tolga genç kızın kendisine utanan gözlerle bakıp çokça da gerildiğini hissedince rahatlaması adına "Aksini düşünmemiştim zaten merak etmeyin. Ayrıca benim hatam çıkmadan önce size numaramı bırakmalıydım" dedi ama aksilik bu ya o da lafını düzeltmek zorunda kalıp "Yani size derken Yelda Hanım'a!" demek durumunda kaldı. Şu an Ela'yı daha iyi anlamış olmalıydı. İkisi de bu düzeltmeler sebebiyle gülümsemelerini gizlemeye çalışıyor ama belli ki pek başarılı olamıyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Gölgesinde (Son 1 Bölüm Kaldı)
Romance-Hesabı görülmemiş bir geçmişle sorunsuz bir gelecek kuramazsın- Ela&Tolga Orhan ve Vedat'ın dostluğu ansızın ortaya çıkan güzeller güzeli Nergis'in varlığıyla zedelenmiş iki arkadaşın yaşananlar karşısında arasının bozulması da ortaya birçok kötü s...