Ela annesiyle konuşurken dışarıda bekleyen Buğra da elleri cebinde bir halde bir o yana gidiyor bir bu yana gidiyordu. Kendisini çağırması neden bu kadar uzun sürmüştü onu da anlamıyordu. Kapının tam karşısındaki duvara yaslanıp beklerken nihayet kapının kolu oynamaya başlamıştı. Çok geçmeden Ela çıkmış ve Buğra'ya artık gelebileceğini söylemişti. Üzgün görünüyordu. Biraz da ağlamıştı sanki. Buğra içeride neler olduğunu merak etse de o an üstüne gitmemek için soramamış ve Ela ile birlikte içeriye geçmişti.
Ağır adımlarla Ela'nın arkasından yürüyüp bir yandan da Nergis Hanım'ın kaldığı yeri meraklı gözlerle incelerken "Odada dinleniyor" diyen Ela'nın sesiyle ona doğru dönüp odadan içeriye girdi. Ela az önce anlattıklarının etkisinde olarak annesine bakmadan "Buğra'yı getirdim. O da seninle tanışacağı için çok heyecanlı" dedikten sonra hafifçe kenara çekilip Buğra'ya annesinin göz hizasına gelmesini işaret etti.
Buğra dediği gibi hemen Nergis Hanım'ın yatağının kenarına oturmuş ve elini öpüp "Ah Nergis teyzem neler çekiyorum bu kızından bir bilsen" diyerek Ela'nın şakayla karışık omzuna vurup "Gelir gelmez başlama Buğra!" demesine neden olmuştu. Onlar birbirlerine bakıp gülerken Nergis Hanım da Buğra'ya bakarken dalıp gitmişti. Herhangi bir şey diyemiyordu ama Buğra'nın Orhan Bey'in gençliğine olan benzerliğinin şaşkınlığını yaşıyordu. Huyu suyu da benziyor muydu bilmiyordu ama bu genç adam Ela'nın babasını epeyce andırıyordu. Dile getirmemiş olsa da aslında Ela'da bu benzerliğin farkındaydı. Ona baktığında babasından ufak tefek izler bulması ister istemez Buğra'ya karşı güven duymasını da sağlıyordu.
Annesinin dalmış bir halde Buğra'ya baktığını gören Ela bakışlarını ikisinin arasında gezdirip "Sana da bahsettiğim gibi Buğra benim çocukluk arkadaşım. Biz onunla beraber büyüdük aynı okullara gittik aynı mahallede oturduk. Her zaman yanımda oldu ve benim iyiliğimi istedi. O olmasa ne yapardım bilmiyorum" deyince Buğra'da omuzlarında olan Ela'nın ellerini tutup "Senin için rahat olsun Nergis teyze kızın bana emanet. Ben nefes aldığım sürece her zaman onun arkasındayım Ela'yı hiç yalnız bırakmayacağım" dedi. Ela arkadaşlık hisleriyle Buğra'ya arkasından sarılırken gün gelecek ve ona kendisini bırakması için yalvaracağından habersizdi tabii.
........::::::::____::::::::........
O sıralarda kafede oturan Kenan da hâlâ Mine'yi düşünüyordu. Eline aldığı telefonuna bir şeyler yazıp sonra da kendi kendisine söylenerek geri siliyor Eylül'ün de dikkatini ister istemez üzerine çekiyordu. Onun bu cesaretsiz görünen halleri Eylül'ü deli etmişti. Tez canlı bir tip olduğundan "Yahu aç telefonu konuş kızla be adam!" diyordu içten içe.
Bir süre daha bekledikten sonra baktı Kenan cephesinde hâlâ bir icraat yok o da daha fazla dayanamayıp çantasını eline aldı ve telefonunu çıkardı. Aklında her ne varsa Kenan'ın ilgisini hemen çekeceğe benziyordu. Rehberinden Mine'nin numarasını bulup aramaya bastıktan sonra Kenan'a dik dik bakarak "Selam Mine ben Eylül!" deyince bu dediğine ister istemez kulak misafiri olan Kenan'ın bakışları da ağır çekimde ona doğru dönmüştü. Selam Mine'yi de öyle bastıra bastıra söylemişti ki sanki elindeki çatalı "Şiştt!" dercesine çocuğun kafasına atıp "Seninkini arıyorum bak buraya!" der gibi olmuştu. Eylül kendisine baktığını görür görmez bakışlarını çekip tek kaşı havada bir halde de konuşmasına devam etmiş Kenan da önüne dönse de onu dinlemekten kendisini alıkoyamamıştı.
"Nasılsın Eylül?"
"İyiyim de tek başıma otur otur sıkıldım. Kimseyi de tanımıyorum burada"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Gölgesinde (Son 1 Bölüm Kaldı)
Romance-Hesabı görülmemiş bir geçmişle sorunsuz bir gelecek kuramazsın- Ela&Tolga Orhan ve Vedat'ın dostluğu ansızın ortaya çıkan güzeller güzeli Nergis'in varlığıyla zedelenmiş iki arkadaşın yaşananlar karşısında arasının bozulması da ortaya birçok kötü s...