• Naomi's Worst Nightmare / Chapter Twenty-one

372 37 57
                                    

~•~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~•~

Köye kazasız belasız ulaştığımızda kapı girişinde bağırarak kendimi yere bıraktım. "Sikeyim böyle işi!" Genelde küfür eden birisi değilim fakat sırtım artık bükülmüştü! Kapı nöbetindeki Jonnin'ler sarkıttıkları başlarıyla bize bakarken elimi iyiyim anlamında havaya kaldırdım. Onlar gülerken Yuika-san çantalardan beni kurtardı. "İyi misin, Naomi?" Kaşlarım çatılı, Yuma'ya bakarken öksürdüm. "Ben buradan kalkamam. Sırtım çok kötü!" Yuma elini ensesine attı. Annesi sürekli mola vermek istediği için onu sırtına almıştı, bende yükü sırtlanmıştım. Kage Bunshin yapıp kadını nöbete sokma riskine girmek istememiştim.

Fakat Guy-san imdadıma yetişmişti.

"Naomi?" Yerde yatan beni gördüğünde kendi takımı da yanındaydı. Kendi kopyası çocuk Guy-san'a döndü. "Guy Sensei, bu güzel kadın kim?" Guy-san gülümsedi, "Namikaze Naomi, Yondaime Hokage'nin kızı." Yanlarındaki kız beni kaldırınca sırtıma giren ağrıyla acıyla inledim. "İyi misiniz?" Kıza, "İyi olmaya çalışıyorum." desem de fazla enerjik olan çocuk eğildi. "Ben Rock Lee! Memnun oldum Naomi-san!" Ona gülümserken Hyuuga olduğu belli olan çocuk onu durdurdu. "Lee, kadını rahat bırak." Guy-san çantayı Rock Lee'ye taşımasını söyleyip beni sırtına aldı. "Lee, sen bu genç adama eşlik et. Neji, Tenten. Siz dağılabilirsiniz." Guy-san'ı onaylayıp dağıldıklarında beni hastaneye taşımaya başladığını düşündüğüm Guy-san'ın sırtında gözlerimi yumdum. "Hokage-sama'ya haber verelim mi, Naomi?" Derin bir nefes almak istesem de artık nefes almak bile batıyordu.

"Olur." deyiverdim. Vücudum artık dinlenmek istiyordu. Beni hastaneye taşırken eminim herkes dönüp tekrar bakıyordu bize. Kaşlarım çatılı kendimi tutarken vardığımız hastanede beni muaniye edip sırtımın incindiğini söylediler. Merhem verip bir gece burada kalmam gerektiğini de ekleyip beni bir odaya yatırdılar. Guy-san başımda beklerken gelen Tsunade-sama'yla selamlaştık. "Nasılsın? Sırtın incinmiş?"

"Evet, bu sabaha karşı aralıksız yük taşıdım. Mola vermedik. Ondan önceki gün de yük taşıdım. Ondan oldu." Tsunade-sama'ya eşlik eden Sakura'yı görünce şaşırdım. "Naomi-san, nasılsın?" Gülümsedim, "İyiyim Sakura. Sen nasılsın?" İyi olduğunu söyleyip yanıma oturdu. Tsunade-sama ise yanıma gelip değerlerime baktı. "Bir haftaya bir şeyin kalmaz. Sakura, sen onunla ilgilenirsin. Guy, sen benimle gel. Takımına vermek istediğim bir görev var." Guy-san'la vedalaştık. Tsunade-sama ile odadan çıktıklarında Sakura'ya döndüm. "İlgilenmek?" Sakura otuz iki diş gülümsedi, "Tsunade-sama, beni öğrencisi olarak yanına almayı kabul etti!"

Çok şaşırmıştım! Sakura, medikal ninjutsu mu öğrenmeyi seçmişti? Çok zor ve meşakkatli bir alandı tıp. Aşırı iyi çakra kontrolü, sabır ve sıkı çalışmak gerekirdi. Gerçi, tam Sakura'ya uygun bir alandı. "Harika! Senin adına çok sevindim. Nasıl gidiyor peki?" Gözlerini kısıp sırıttı, "Harika gidiyor. Gerçi bana verdiği balığı geçen yaktım fakat olsun! Başaracağım!" Azmine hayran kalmamak elde değildi. "Aslında benim takım arkadaşım, Yuma. Medikal bir shinobi. İstersen onunla beraber pratik yapabilirsiniz. Tabii, ona sorman lazım." Şaşırınca güldüm. "Korkma, Yuma iyi kalplidir, senden iki yaş büyük sadece." Başını sallayıp teşekkür etti. "Ben yine gelirim. Hinata ile beraber yemek yemek için sözleşmiştik." Gülümsedim. "Git bakalım, benim için endişelenme." Vedalaştığımızda koşarak odadan çıktı.

彼岸花 - Itachi×Y/NHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin