• "He's In Love?" / Chapter Thirty-five

319 27 45
                                    

~•~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~•~

"Burayı hatırladın mı?" diyerek tepeye doğru çıktım, Itachi ise, "Hatırladım." deyip gerindi, "Her yerimiz pamuk gibi olmuştu." dedi ve yere oturdu. Bende memnuniyetle yanına yerleştim ve sırtımı ağaca yasladım, "Haydi dilek tutalım." deyip karahindiba kopardım.

Su Ülkesi'ne ilerlerken kasaba kasaba dolaşıyorduk ve cidden bu seyahat bana çok iyi gelmişti. "Tuttun mu?" Başını salladığında onun yerine üfledim, bana gülümsedi ve uzattığı onigiriyi aldım, "Sahi, bugün bu moladan sonra Bal Kasabası'na ulaşacağız değil mi?" Başıyla beni onayladı ve ağzıma tıktığı lokmayı yuttum ve ikram ettiği meyve suyundan yudumlandım. "Itachi." Bana dönen bakışları ile arkamdaki çantayı işaret ettim, "Orada mavi bir defter olacak, süslü. Onu alabilir misin?" Defteri alıp bana uzattığında onigiri'mi hızla ağzıma tıktım ve kuru karahindibanın olduğu sayfayı buldum. Ona okumak istediğim satırlarda cesaretimi topladım.

"Karahindiba, rüzgarın içinden gittin." Tüm dikkatini üzerimde topladığımda devam ettim, "Sevgilimin bilmesine izin verdin mi?" Gülümsedim ve oturduğu yeri işaret ettim ve arkama yaslandım, "Ben bir karahindiba tarlasındayım."

"Her birinde benim olmanı diledim."

"Ve gözlerinde sonsuzluğu görüyorum."

Kaşları havalanınca derin bir nefes aldım ve devam ettim, bunu her zaman ona okumak istemiştim, "Gülümsediğini görünce iyi hissediyorum."

"Her zaman karahindibağlardan dilediğim dilek,"

"Tanrı, bugün benim olmanı kabul etti."

Ardından sayfa arasındaki kurumuş sapı alıp ona gösterdiğimde gülümseyerek başını başka tarafa çevirdi, "Beni çok temiz seviyorsun." dediğinde sapı kulağına sürttüm, "Bunun için rica ederim Bay Mükemmel." Bana döndü ve sapı elimden aldı, "İlk geldiğimizde üflediğin dilek bu muydu?" Başımla onayladığımda sapı bana tekrar uzattı. "Anladım." Ben ayağa kalkıp karahindibalarla kaplı tarlaya kendimi atmak için tepeye uzandım. Itachi beni izlerken kendimi tepeden aşağı bıraktım.

Yuvarlandığım sırada yer yerim yumuş yumuş tüylerle kaplanmış ve pislenmiştim fakat kimin umrundaydı ki? Gayet mutluydum ve eğleniyordum, eski anılara selam veriyordum. Kesin şimdi o izlediği yerden beni tebrik ediyorsundur Shisui. Gerçi Itachi beni hızla kaldırdı, "Tabii arkanın toplanmasına alışıksın?" diye sırtımı temizlerken güldüm, "Alıştırmasaydın?" Yaptığım taklitle güldü, "Bu acıdı." dedi ve beni önüne getirdi, "Şu halini bir görsen?" dedi ve yüzümü temizlemeye başladı.

*
*
*

"Ne demek, yer yok?" Resepsiyondaki kadına öfkeyle bakarken Itachi arkandaydı, "Doluyuz efendim. Üzgünüm." dediğinde derin bir nefesle kadında gözlerimi gezdirdim, "Daha az önce boştunuz, iki dakika çıkınca mı doldun -" Itachi beni arkasına aldı, "Teşekkürler, iyi akşamlar." Elimden tutup beni çıkarırken elimi çekiştirdim, "O kadın resmen bizi kekli -" Derin bir nefesle, "Farkındayım, olay çıkarma."

彼岸花 - Itachi×Y/NHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin