• Border / Chapter Sixty-four

151 22 24
                                    

~•~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~•~

"Pekala. Yuma ve Aiki, siz ikiniz Yuika-san'ı kimselere görünmeden köyden çıkartın. Kou ve ben, çocuklarla buradan ayrılacağız. Sizinle sınırda buluşuruz." Aiki çantasını düzeltti, "Pekala!" Yuma esnerken Akane, üstündeki boğazlı uzun kollu, elbisesini çekiştirdi. "Bu bana olmadı." Eğildim ve yakasını düzelttim, "Oldu, merak etme."

Yuma ve Aiki, kuzeye ilerlemeye başladıklarında biz ise doğuya ilerlemeye başladık. Kou, Akane'yi sırtına almıştı, Kazumi ise yanımda yürüyordu. Sessiz, sakin, içine kapanmıştı iyice. Onun için endişeleniyordum. "Kazumi, sen iyi misin?" Belindeki çantayı sıktı, "İyiyim, kaa-san. Merak etme." Saçlarını karıştırdım. Ensesindeki küçük, bağlı tutama inatla yukarı kıvrılan tutamlar parmaklarım arasında dolandı. "Bana her şeyi anlatabilirsin, tatlım."

Pek bana katılmadı, Akane'ye döndüğümdeyse gayet halinden memnundu. Ben ise sürekli etrafa çakramı yayarak tehlikeli herhangi bir şey arıyordum. En ufak ayrıntı bile önemliydi. Su Ülkesi'ne kaçak olarak girecektik, Gamaguchi dilini tutsa iyi olacaktı.

Sınıra ilerlememizi kestik. Mola zamanıyfı. Öğle vakti gelmişti, kısaca çocukların bir şey yemesi gerekiyordu. Zamanımız kısıtlıydı. Moladan sonra hiç durmadan devam etmemiz gerekiyordu. Artık sırtımızda taşıyacaktık çocukları.

"Naomi-san, buyrun." Bana uzattığı sandivçi aldım, "Kou, bundan sonra mola vermeden ilerlememiz gerek. Gece, çocukları sırtımızda taşıyacağız, senin için uygun mu?" Gülümsedi, "Uygun, sorun yok." Lokmasını yerken Akane, "Kaa-san! Bu beyaz şey iğrenç!" Ekmeğin arasındaki peyniri ezilmiş görmüştü. "İğrenç değil, ezilmiş peynir o. Ekmeğe sürdüğünüz çikolata gibi." Akane yüzünü ekşitti. "Üff..."

Kazumi yemeğini yedikten sonra çantasından çıkardığı shirukenleri ağaca fırlatmaya başlamıştı. Bir yarım saat dinlenmeye karar vermiştik. Yemek faslı bitmişti ve açıkçası Kazumi'yi böyle izlemek gerçekten gurur vericiydi. İnşa ettiğim bu evin her ne kadar çatısı eksik olsa da hala çırpınan ve didinen ben olsam da eğer bu manzarayı göreceksem, bu uğraşa değerdi.

"Elindeki silahı kendi bir parçan olarak gör. Kendini fırlatıp hedeflediğin yere vurduğunu düşün," Gözleri kapalı beni dinlerken Kou ve Akane'nin de tüm ilgisi bize yönelmişti. Kazumi'ye eşlik ettim, "İyi izle."

Elimdeki shirukenlerle nefes aldım. İlk önce tüm parşömen kağıtlarını Flying Raijin ile ağaçlara yerleştirdim. Kazumi, " Kaa-san - " Zıpladım, kendi etrafımda dönerken fırlattığım shirukenler tek tek hedeflerine ulaşırken üç saniye ardı ardına ağaca saplanma sesleri kesildi. Ayaklarım yerle buluştuğunda elimde kalan son shirukeni Kazumi'ye verdim. "Dene bakalım."

彼岸花 - Itachi×Y/NHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin