• "Until My Last Breath." / Chapter Twenty-nine

292 38 62
                                    

~•~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~•~

"Aç mısınız?" dediğimde ikisi de reddetti, Itachi ise sessiz kalmıştı. Herkes sessizdi gerçi, ikisinin bana kırgın olduğunu hissediyordum. "Naomi." Yuma'ya döndüm. Bana düz gözleriyle, "Şimdi ne yapacaksın?" diye sordu. Haklıydı, ne yapacağımı kararlaştırmam gerekiyordu, "Şimdilik hiçbir şey." Yuma önüne bile dönmedi, "Danzo acilen yakalanmanı ve idam edilmeni emretti. Yöneticiler onayladığı için Hokage-sama bir şey diyemedi." Yutkundu.

Ben ise sadece gülümsedim.

"Yapılacak bir şey yok, siz ikiniz birbirinize sahip çıkın yeter." Aiki bana baktığında sulanan gözlerini tekrar sildi, "Geri döndüğümde bu ekibi tam görmek istiyorum." Yuma ayağa kalktı, "Pekala." dedi ve Aiki'ye döndü, "Naomi nee-san'ı duydun. Biz gidelim." Itachi onlarla beraber kalktığında Aiki yanıma yaklaştı, "Bizi bulduğunda hemencecik onun bu adam olduğunu anladım! Çok yakışıklı nee-san!" diye kulağıma fısıldarken kıkırdadım. "Öyledir."

Aiki'ye sıkı sıkı sarıldım, "Dikkat et kendine, ben yokum diye de aranızı açmayın." Aiki beni onaylarken Itachi'nin arkamda durduğunu farkettiğimde irkildim. "Itachi-san, bizi getirdiğin için teşekkür ederiz." Yuma eğildiğinde Aiki'de aynı şekilde eğildi, "Teşekküre gerek yok." diyip kestirip attı.

*
*
*

Yuma ve Aiki köye dönmüştü, Itachi ile bu evde baş başaydık! Divanda karşımda oturduğu saniyelerde şömineden çıkan çatırtılar haricinde bir ses yoktu aramızda. Üstüme giydiğim elbise tertemizdi, kendi görev üstümü ise onlar gidince yıkamıştım. Itachi ile yemek bile yemiştik, şimdi ise karşı karşıyaydık.

"Anbu burayı kolayca bulur Naomi." Itachi söze girdiğinde ona döndüm, "Farkındayım." dediğimde bana döndü, "Madem farkındasın, aklından geçenleri bana da söyle." dedi. Üstündeki cübbeyi çıkarmıştı, anbu zırhından da arınmış üstüyle sade oturuyordu, "Aklımda sadece kaçmak var. Gerekirse de ölürüm, çokta umrumda değil." Ateşe bakarken geriye yaslandım, "Ne de olsa -"

"Daha az önce o çocuklara geri döneceğinin umudunu vermişken bana ölmekten bahsetme." Ağzıma lafı başarılı bir şekilde tıkmıştı. Gülümsedim, ayağa kalktım ve yanına oturup yanına kedi gibi yılıştım. Sıcacık omzuna başımı yasladım ve bacağındaki elinin üstüne elimi koydum, "Kendimi suçlamayı kes lütfen. Ben halt ettim, biliyorsun." Bana göz ucuyla baktığında gülümsedim, "Hem bak, artık ikimiz de eşit koşullardayız?" Dizlerimin üstüne oturdum. Bana döndü, "Yani?" dediğinde sinsice ona yaklaştım.

Edepsizlik yapmak için uygun bir ortamdı.

"Bilirsin işte.." Dudaklarımı birbirine bastırıp gülmemek için kendimi tuttum. Ardından kendimi geriye verdim. "Burada kalacaksan sana yatak hazırlayayım." dedim. Bana garip gözlerle bakarken birden gülümsedi, ayağa kalktı ve karşıma dikildi, "Ben seni mutlu edebilecek bir adam değilim Naomi." Bakışları yeri boyarken onun yüzündeki mahcubiyeti okudum. "Benim yüzümden düştüğün bu durum... Özür dile -" Ellerim arasına yüzünü aldım. "Benim mutluluğumun kaynağı biziz, üstelik ben bu durumdan da gayet memnunum. Kendini suçlu hissetme artık!" Yanaklarını sıktım ve sarıldım. Belimi saran kollarla boynumda hissettiğim nefesiyle sırtını okşadım, uzun saçlarıyla oynadım. Ayrıldığımızda o divana sessizce geri oturdu, ben de yer yatağını sermek için diğer odaya geçtim. Odadaki yer yatağını aldım ve salona geldim. Yere serip güzelce yastığını kabarttım.

彼岸花 - Itachi×Y/NHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin