• The First Tomoe / Chapter Sixty

184 24 41
                                    

~•~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~•~

Başımı kaldırma tenezzülünde bile bulunmadım. Yarı açık gözleri ve ıslanmış yüzünü okşarken çektiğim acı kulaklarımı tıkamıştı her şeye.

Ben vicdanımı kaybetmiştim.

Yaslandığım omzumu, diğer yarımı, adına ne derseniz deyin. Ama benim için özgürlüktü onun yanı.

Gözüm sağımdaki bedene kaydı, nefes alsa da benim için ölüden farksızdı. "Bu sahne bana bir yerden tanıdık geliyor." Adımlarının yaklaştığını hissettiğimde gözlerimi Itachi'nin dudakları arasından ayırmadım. Özür dilerim anata.

"İstediğin şeyin ne olduğunun farkındayım." Ellerimi en son yapacağım kana bularken dişlerimi sıktım. Bu acı vericiydi, bunu hala nasıl yapabildiğime şaşırıyordum. Ellerim kan içinde ayağa kalktım, "Sen.." Göze göz, dişe diş.

Kana kan.

"Onları geri ver." Bana yaklaştığında uzaklaştım, "Asla. Sasuke'den yaratmaya çalıştığın varlığa ulaşmana izin vermeyeceğim. Sen benden ne aldığının farkında bile değilsin." Ona gülümsedim. Bana doğru saldırdığında hızlıca oradan uzaklaştım, koşuşturmaca sürerken birden yerin içine girdi.

Bu adamın ne tür bir tekniği vardı böyle?

Sırtımda hissettiğim tekmeyle geriye savruldum. Sasuke'yi alıp gitmem gerekiyordu. Ayağa kalkacakken sırtıma basan ayağı ile yutkundum. Bu iyi değildi! Sol elimi sıktı, istediğini alınca sağ elime sıra gelmeden oradan tüydüm.

Itachi'nin bedenini orada bırakmış ve kaçmak zorunda kalmıştım, bu tam tamına bir utanç kaynağıydı. Elimdeki kanlı et parçasına baktıkça sinirlerim daha da bozuluyordu. Oradan uzaklaşırken Kisame'nin çakrasını hissetmemiştim. Kama'mı aktifleştirip irro ninjutsu ile elimi saran yeşil çakrayla acele etmem gerekiyordu.

*
*
*

"Nee-san!"

Aiki beni o perişanlıkla bulduğunda dizlerim üzerine düştüm, beni tuttu, "Kami-sama! İyi misin?!" Başımla onayladım, "Ellerin -"

"Yuma nerede?" Aiki sesi titrerken cevapladı, "Çocuklarla sohbet ediyor."

"Çocukları alıp uzaklaş, lütfen." Ne yapmak istediğimi anlayamazken soru da sormadı. Ben ağaca yaslanmış beklerken kısa süre içinde Kou geldi, beni kaldırdı ve Yuma'nın yanına götürdü, "Naomi?"

"Yuma..." Gülümsediğimde elimdekini gösterdim, dudakları aralanırken Kou arkasını döndü. Yuma'nın yanına oturdum, "Ne yapman gerektiğini biliyorsun."

彼岸花 - Itachi×Y/NHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin