• "Anata." / Chapter Forty-one

264 25 49
                                    

~•~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~•~

"Eh?" Gergince kapıyı açtığımda yerde gördüğüm fare ile çığlığı basıp evden çıktım, "Al şunu, al şunu!" Itachi'nin omzundan onu içeri ittirirken bana güldü, "Fareden mi korkuyorsun?" Beni kızdırdığı gibi bir de dalga geçiyordu, "Itachi!" Sırtına attığım hafif tekme ile onu içeri ittirdim, "O eve girmem." diye arkaya geçtiğimde bostanın gayet yeşillendiğini gördüm. Bu beni mutlu etmişti.

Derin bir nefesle kapının gıcırdanarak açılmasıyla Itachi'yi gördüm. Gerçi fareyi evden çıkarmasıyla midem daha da bulansa da derin bir nefes aldım, "Teşekkür ederim kahramanım!" Bana çatık kaşlarıyla göz devirse de kollarımı boynuna sarıp yanağına ödülünü verdiğimde yumuşadığını hissetmiştim, "Beni uğraştırdığın şeye bak... Kucağıma alıpta kapıdan da öyle geçirmemi ister misin?" Dalga geçerek sordu, eşlik etmeye karar verdim, "Eh, sen şimdi yorgunsun. Zaten demiyor muydun kilo aldın diye? Gerek yok." Arkamı dönüp tahta merdivenlerden içeri girdiğimde evi dağılmış bir şekilde buldum.

Danzo'dan nefret ettiğimi söylemiştim değil mi?

Anbu her yeri talan etmişti, ev havasızdı, hızlıca camları açtım. Etrafı toplamak için gerindiğimde Itachi içeri girdi, "Temizlik mi var?" Benimle eskisi gibi dalga geçmesi çok hoşuma gitse de bazen sinirlerimi bozuyordu tabii, "Evet, katılmak ister misin?" Kilerden kova ve bez çıkardım, "Peki, ne yapmam gerekiyor?"

Hm, şaşırtıcı.

"Yerdeki kilimleri alıp verandada çırparsan iyi olur. Aşırı tozlanmışlardır, yıkamak lazım." Beni ciddiyetle dinlediğini gördüğümde ekledim, "Yıkamayı şimdi yapamayız." Mutfaktaki kilimi aldığında arkasından sadece gülümseyebildim.

Bazen kendimi cidden fazla şanslı hissediyorum.

*
*
*

"Sana zahmet, çeşmeden su alır mısın?" Tenceredeki pirince son bardak suyu ekledikten sonra içeride soluklanan Itachi'ye seslendim, "Kovayla falan mı?" dediğinde hızlıca yanına gittim, "Bak bunlara doldurman gerekiyor." İki tane büyük kovayı gösterdim, "İki defa git gel yapman gerekiyor." Diğer kovalara da doldurmak lazımdı. Kovaladı kapıda bırakıp tenceredeki pirince koştum. Ardından diğer tenceredeki etli yahniyi karıştırdım. Itachi'nin o gıcırtılı kapıyı kapatıp çıkmasıyla gerindim.

Bazen.. Bazen bu mutluluk arasında bile herkeste olduğu gibi insanın tam kalbinin ortasına bir hüzün çöker, durduk yere canın bir şeye sıkılır. Bu bana her zaman olur. Ya da bende bir tuhaflık var fakat... Seçimlerimi düşündüğümde pişmanlık düşüncesi her zaman korkulu rüyam olarak her beni kovalıyormuş gibi hissediyorum. Bu anları yaşadığım için pişman olmak. Bu cidden... Can sıkıcı olurdu.

Bu gibi düşünceler her zaman gülümsemem altında kendine mezar kazıp kendini gömse de her orada olduklarını bilmek ağır. Bu yükü çok küçükken sırtlandığım için benim için daha da ağır. Kendim gibi olduğum zamanlar bu yükü sırtımdan attığımda en son Shisui hayattaydı ve... Güzel günlerdi, beni sürekli güldüren ve keşke kıymetini bilseydim, dediğim günler. İnsan gerçekten de bir şeyi kaybettiğinde anlar dediklerinde sanırım shoji mangamdan başımı kaldırmam gerekiyordu.

彼岸花 - Itachi×Y/NHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin