Onun yanındayken yaşadığımı hissediyorum.
Itachi×oc
Bu kitap şuan orjinal Naruto/Naruto Shippuden ve Boruto; Naruto Next Generation sürecini kaplamaktadır. Orjinal yaşanacak olaylara eklenti veya çıkarım yapılmıştır. (Tamamlandı)
15.06.2022 - 27.11...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
~•~
"Evet Tsunade-sama. Raporum bu kadar." Elindeki fırçayı mğrekkebe batırıp yazı yazmaya devam etti. "Neden sana saldırdıkları hakkında bir fikrin yok mu?"
"Yok."
Yutkunduğumda Tsunade-sama geriye yaslandı. "Pekala, hala diğer köylerin açık hedefi olduğuna göre... Takımına birini daha atamak istiyorum. Uygun mu?" Şaşırmıştım. Ama Jonnin ben olduğum için takım kaptanı bendim. "Siz nasıl uygun görürseniz." Tsunade-sama gülümsedi. "Yuma'ya haber ver, beni ofisin dışında bekleyin." Onu onayladığımda ofisten çıktık. Yuma şimdilik annesiyle beraber benim evimde kalıyordu. Eve giderken gerilmiştim. Takımımıza gelecek olan üye anbu'dan biri olabilirdi, daha kötüsü Danzo bu işe el atabilirdi!
Eve geldiğimde içeriden gelen mis kokuyu içime çektim. "Ben geldim!" Yuika-san önünde annemin önlüğü ile beni karşıladı. "Hoşgeldin Naomi." Etrafa bakındığımda Yuma'yı göremedim. "Yuika-san, Yuma burada mı?" Yuika-san gülümsedi, "Burada, uyuyor."
"Rica etsem onu uyandırır mısınız? Acil." Yuika-san soru soracakken Yuma uyanmış karnını kaşıyarak yürüyordu. Yalpaladığında beni gördü. "Naomi?" Derin bir nefesle duvara yaslandım. "Hazırlansan iyi edersin, Tsunade-sama takımı tam görmek istiyor." Anlamadığında Yuika-san elindeki bezi Yuma'nın başına attığında soğuk olmalı ki birden ayıldı. "Tamam tamam! Geliyorum..."
Yuma hazırlanınca çıktık. Merdivenleri inerken o, korkuluklardan kaymayı tercih etti. "Dikkat et!" Güldü. "Bir şey olmaz!" Son kısımda atlayıp dört ayağının üstüne düştüğünde bana döndü. "Ee, neler oluyor?" Kaşlarımı çattım. "Tsunade-sama, takımımıza birini daha atayacak..." Yuma endişemi anlamıştı. "Kim peki, tanıyor musun?" Hayır anlamında başımı salladım. "Umarım Danzo'nun adamı olmaz..." Yuma başını eğdiğinde Hokage Binası'nın önüne gelmiştik. İçeri girdik. Merdivenleri çıkarken gerildiğimi itiraf etmeliyim. Cidden benim için zor bir andı.
Ofisin dışında beklerken Yuma ile hiç konuşmadık. Zaten aklım şu sıralar gördüğüm devamlı kabuslar ve baş rolü oynayan Sasuke'deydi. Dalgınlığımı bir kenara bırakmam için Shizune-san omzuma dokundu. "Naomi, haydi." Yuma ofise girmişti bile. Bende bekletmeden içeri girdim. İçeride ayakta duran benden biraz kısa, açık kahve, uzun saçlı bir kız vardı. Yüzünü gördüğümdeyse şaşırmıştım. Bir Hyuuga. Yutkunduğumda Tsunade-sama'ya döndüm.
"Evet, takımınıza yeni bir kunoichi ekleme kararı aldım. Hatta sizin için bir görev bile ayarladım." Elindeki parşömeni çıkarttı. "Bunu Toprak Ülkesi'ne götüreceksiniz. Taş Köyü'nün Kage'sine bizzat teslim etmenizi istiyorum."
Eh, bu biraz anbu görevi değil mi? Tsuchikage'ye bizzat bir parşömen teslim etmek ağır bir görevdi. Yutkundum. "Tsunade-sama." Bana döndü. "Evet, Naomi?" Ellerim birbirine girerken içimden geçen soruyu sordum. "Bu görev hangi seviye acaba?" Sinsice gülümsedi. "A-seviye, ama sizin yapabileceğinizi biliyorum." A-seviye görevlere genelde üç Jonnin ya da iki Jonnin ve bir Chunnin gidilirdi. Bu tuhaftı.
