• Expected Attack / Chapter Fifty-two

205 25 42
                                    

~•~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~•~

"Ve, işte böyle." Ellerini birleştirdiğinde Akane babasını dikkatle izliyordu. Ben ise yere oturmuş onları seyrediyordum.

"Katon, Gokakyu no Jutsu!"

Ve Kazumi ilk Katon'nunu üflemişti. İdeal bir ateş topu, göl suyu buharlaşırken Akane ağabeyinin yaptığı el mühürlerini yapmaya çalıştı. Kazumi ona gülerken Itachi yanıma geldi ve oturdu. Kazumi tek tek el işaretlerini gösterdi.

Ve tekrar üfledi.

Itachi ile aramızda sessiz bir duvar örülmüştü. Başımı omzuna yasladım, "Uzun olacak." Sadece mırıldanmayla yetindi, "Kisame ile son toplantıya çağırıldık." Bu canımı yakmıştı, "Naruto-kun ve Jiraiya-sama, Konoha yolundalar." Başımı kaldırdım, "Sasuke... Ondan haber yok mu?" Çocukları izleyen gözlerine inen perde daha da karardı, "Kan Laneti Mührü'nü kontrol etmeyi öğrenmiş. Bir kaç jutsu geliştirmiş. Naruto-kun ise Yondaime-sama'nın jutsusunu öğrenmiş." Derin bir nefes alıp kollarımı kavuşturdum.

Rasengan'dan bahsediyordu.

Asla öğrenemediğim jutsu.

"Biliyorum o jutsuyu, A seviyeli bir jutsu, zor bayağı." Gergince yaslandım, "Peki ya Madara?" Çıkardığı kunai'sini temizlerken söyledi, "Merak etme. Bir sorun yok. Henüz. Pain ise... Fırsat kolluyor, Deidara ve Sasori'yi Kazekagure'ye yolladı." Bu iyi değildi, "İyi de Gaara daha yeni Kazekage olmadı mı?" Başıyla onayladı, "Ichibi'nin peşindeler. Pain bir an önce kuyruklu camavarların toplanmasını emretti. Son toplantıyla da asıl peşinde olduğu şeye yoğunlaşmak için tahminimce herkesi dağıtır."

Bu demek oluyor ki, Itachi ile yollarımız ayrılıyordu. Uzunca bir süre.

"Gerginim. O Kabuto sürekli iz peşinde." Bana gülümsedi, "Senden daha zeki olamaz. Sana güveniyorum." Bu beni güldürdü, "Sen merak etme. Çocuklara kimse elini süremez. Benim tek korkum oji'yi beni yakalaması için göndermeleri." Bana güldü, "Godaime bunu yapmaz. Naruto-kun'u yalnız bırakmak demek, Akatsuki'ye fırsat vermek demek." Bu beni güldürdü, "Aman ne yazık, beni tekrar duvara falan çarpıp zehirli kunai ile yaralayamazsın." Dirseği ile beni dürttü, "Tamam! Şaka bir yana..."

Bana döndüğünde sadece onun gözlerine bakmanın bile ne kadar kıymetli olduğunu farkettim. Gerçekten bunca yolu aşmış olmamızın yanı sıra... Siyah rengini severim!

"Özleyeceğim seni." Burnumu öptü, "Eh, aynısı benim için de geçerli." Başını ağaca yaslayıp birbirine su sıçratan çocukları izledi, "Bu anları özleyeceğim."

*
*
*

"Too-san? Gidiyor musun?" Akane'nin küt saçlarını okşadı. Başındaki mavi kurdeleyi düzeltip sıkıca sarıldı. "Geri geleceğim, merak etme." Kazumi, Akane'nin arkasında sırasını beklerken onun aynı babası gibi uzatmak istediği saçlarını okşadım. Yüzüne düşen büyük perçemi inatla çektirmemesi bir yana... Çok yakışıklıydı! Tanrım, dudakları ince yüzü ise yaş aldıkça daha da oturuyordu.

彼岸花 - Itachi×Y/NHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin