• Fruit Plate / Chapter Fifty-one

201 23 31
                                    

~•~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~•~

"Ama bu haksızlık!" Akane kollarını bağlayıp ağaçta sallanan ağabeyine mızmızlandı, "Sıra bende, in artık!" Kazumi güldü, "Yoo, inmeyeceğim işte." Daha hızlı sallanırken benim camdan onları izlediklerimden bi' haberlerdi.

Itachi eve gelmişti, bu seferki hediyesi ise asma salıncaktı. Şimdi deli gibi onlar sallanıyordu. Akane'nin doğum günü hediyesiydi. Ben ise Akane baa-chan'a olan duamı ettikten sonra onları izlemeye başlamıştım.

Itachi içeride uyuyordu. Yorgundu. Farkındaydım, bazı şeyler onun çerçevesinde iyi gitmiyordu, her ne kadar bize yansıtmak istemese de. Görüyordum. Çocuklarla uyuyordu, benimle onlar hakkında konuşup evden ayrılıyordu. Bunu garipsemeyi bırakmıştım, onu anlıyordum. Her zaman güçlü bir adam olarak görünmüştü bize, bunu kaybetmek istemiyordu.

Ona acınılmasını veya pohpohlanmasını istemiyordu.

Benim asıl endişem sağlığıydı. Çocukları son kez kontrol ettim ve içeri geçtim. Lavabodaydı. Kapıya sessizce yaklaştım.

Bir kaç öksürük ve musluk sesi kulağımı doldurmuştu. Derin bir nefesle içeri daldım. Gördüğüm manzara asla iç açıcı olamazdı. Kanlı ağzını yıkıyor vaziyette beyaz parkeyi süsleyen kırmızı lekeler ayak uçlarında ve kollarında beni selamlamıştı. Bana kaşlarını çattı, "Kapı çalmaktan haberin yok mu?" Ağzını çalkaladı, "Senin yalandan haberin var mı, hem de aylardır söylediğin!" Yanına gidip kulağını çektim. Hafifçe sızlandığında yanaklarını hafif fakat hızlıca kavradım, "Bu tavrın canımı sıkıyor Uchiha."

Mutfağa geçtik. Akane bu sefer salıncağa binmiş, Kazumi onu sallıyordu. Itachi yere oturmuştu, yanına oturup arka bahçenin açık kapısından bir yandan da çocukları takip ediyordum, "Anlat. Dinliyorum." Kollarını kavuşturup tahta kapaklara yaslandı, "Naomi, bunları daha önce de anlattım, bu hale geleceğimi biliyorduk -" Hızlıca onu kestim ve ona tuttuğum tahta şişle kızdım, "Bana yaklaşık beş yıl gibi bir süre vermiştin Itachi! Daha üç yıl oldu ve kan kusuyorsun! Kim bilir ciğerlerin ne kadar harap oldu?" Şişin ucundaki dangoyu ağzına aldığında dikkatimi dağıtmışlıpçğın verdiği zaferle nefes verdi, "Kapatalım şu konuyu."

"Ne kadar ihmal ettin kendini?"

Bana alayla baktı, alaydan kastım... Anlarsınız işte, burnunu sokman canımı sıkıyor bakışıydı bu, "Sana diyorum, kim bilir ne kadar çakra döndürdün bedeninde de ciğerlerin bu denli mahvoldu?" Gözleri seğirdi ve hızlıca kapatıp açtı. "Itachi?" Anlını sıvazlayıp geriye yaslandı, "N'oldu?" Elini havaya kaldırdı ve iki yana salladı, "Bir şey olmadı. İyiyim." Kalkmak istesem de bana döndü, "Jiraiya-sama ve Naruto-kun, Tsunade-sama'nın emriyle köye dönecekler yakında."

彼岸花 - Itachi×Y/NHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin