• Burnt / Chapter Thirty-one

291 36 47
                                    

~•~

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

~•~

"Kisame ile mi buluşacaksın?" Onun cübbesini verirken sordum, "Hayır, sadece burada fazla kalmam tehlikeli." Yutkundum. Haklıydı, ikimizin de başı fena halde derde de girebilirdi. Bu yüzden ona uzattığım bohçayı aldı, "İçinde yiyecek bir şeyler var. Üstelik sargı falan koydum." Lafı geçiştirirken kapıyı açtı. Bana döndü, "Görüşürüz." Gülümsedim ve kendi kendime mırıldanarak, "O obaa-san cidden haklıymış." Öylece durdu, "Nasıl yani?" Hızlıca Itachi'yi geçiştirdim, "Hiç. Görüşürüz, kendine iyi bak." Biraz durup arkasını döndü. Onun gidişini izlerken ağaçların arasında birden kayboldu, bende kapımı kapattım.

Evin sessizliği ile kendimi meşgul etmek için evin tozunu aldım, akşam yemek için kasabaya inip alış-veriş yaptım. Fakat sıkıntıdan patlayacağımı hissediyordum. Dışarı çıkmak için adımlandığımda hissettiğim çakra ile durdum. Yaklaşık yedi kişilerdi, uzaktalardı fakat hızla buraya geliyorlardı. Yutkundum.

Burayı bulmuş olabilirler mi?

Derin bir nefes verip hızlıca görev kıyafetim giydim ve evden çıktım. Kendimi gizlediğim ağaçlar arasında gördüğüm kişiler kaşlarımı çatmamı sağlamıştı. Anbu takımı gelmişti, etrafı kolaçan ediyordu. Kendi Kage-Bunshin'imi oraya bırakmıştım, Kage-Bunshin Henge yaparak başka bir kadına dönüşmüştü. Hızlıca buradan uzaklaşmam gerekiyordu.

Ağaçlık alanda uzaklaşırken yolumu kaybetmem an meselesiydi. Geldiğimiz yolu hatırlasam da gidebileceğim bir yer yoktu. Ormanda öylece dolaşırken kendime sığınabilecek bir yer arıyordum sadece. Birden hissettiğim hisle bana geçen anılarla Kage-Bunshin'im yokolmuştu. Bu adamlar kök anbudanlardı. Kısacası, ölüm fermanımı tamamlamak için bu takımı peşime takmışlardı.

Acilen izimi kaybettirmem gerekiyordu.

Ağaçların arasında hızlıca ilerlemeye başladım. Ormanlık alana karışıp kendimi savunmak için hızla etrafıma tuzaklar koyup çakra depolamalıydım. Ağaçlık alanda ilerlerken önüme çıkan şeyle kalakaldım.

Orochimaru?

Bu adam ve Kabuto yan yanaydı. Sakince onları izlerken gördüğüm kişiyle gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.

Sasuke oradaydı.

Ona şuan ulaşabilirdim.

Bedenim tamamen titriyordu, ona ulaşabilme ihtimali ile kanım kaynıyordu. Fakat yüzünde gördüğüm lekelerle dönüştüğü kanatlı gri yaratıkla siyah sharingan'lı gözlerini üstüme hissettim. Orochimaru, "Sasuke-kun, sanırım bir ziyaretçin var." dediğinde beni çoktan farketmiş olmasıyla daha da tedirgin oldum. Olduğum yerden çıkmıştım, şimdi Sasuke'yi daha iyi inceleme fırsatı bulmuştum.

彼岸花 - Itachi×Y/NHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin