𓆩*𓆪 𝐄𝐓𝐄𝐑𝐍𝐈𝐓𝐘 𓆩*𓆪
Sana bir sonsuzluk vaat edildi küçük yıldız. Elindeki sonsuzluğu doğru değerlendir. Değerlendiremezsen sonsuzluk azap olur, neye uğradığını anlamazsın.
╔════════════╗
james potter x fem!oc...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Eliana ertesi sabaha kendi yatağında uyandığı için keyifliydi. Yattığı yerde vücudunu gererek uyanmaya çalışırken yan yatağındaki Annie'nin çoktan kalkıp hazırlanmaya başladığını gördü.
"Günaydın!" dedi büyük bir keyifle yerinde doğrulup. İçi kıpır kıpır uyanmıştı, etrafa gülücükler saçıyordu.
Hiç de sabah insanı olmamasına rağmen.
"Günaydın." Annie ona sırıttı, Eliana'nın mutluluğunun nedenini biliyordu elbette.
Saçlarını tarayıp yüzünü yıkamak ve gündelik işlerini halletmek için banyoya gitti Eliana ve odasına geri döndüğünde Lily Evans ile göz göze gelmişti.
Ona keyifle gülümseyerek yatağının üzerine attığı üniformasını giydi. Gömleğini kısa eteğinin dışında bırakmış, üstten iki düğmesini açmıştı ve kravatını da gömleğin kapalı düğmelerinin olduğu yere kadar çekmişti.
Kumral saçlarını aynadan düzeltirken "Bugün odaya erken gelip saçlarımı eski rengine döndürsem iyi olacak." diye mırıldandı.
Rebekah, saçlarını kahverengiye boyarken kendi saç rengine dönmek isterse diye Eliana'nın saç rengiyle birebir aynı iki kutu boya yaptırmıştı kuaföre.
Bu yüzden Eliana rahatlıkla eski saçlarına dönebilecekti.
Dalgalı saçlarını tepeden sıkı bir at kuyruğu yaparak yüzünü açığa çıkardıktan sonra her zamanki hafif makyajını yaptı.
Aynadaki yansımasını beğenmiş bir şekilde gülümsemişti. Alçak topuklu siyah botlarını giyerken ince külotlu çorabının ayağını sıcak tutmayacağını bildiğinden bir çorap daha geçirmişti.
Gryffindor cübbesini kollarından geçirirken Yüzünün ışıldadığını fark etti, çok mutlu gözüküyordu.
Birazdan bu mutluluğun kaynağı olan kişiyi Büyük Salon'da görecekti.
Omuz çantasını takarak odadan çıktı ve ortak salona indi. Etrafa bakındı ancak James'i veya arkadaşlarını görmemişti, dudak bükerek ortak salondan çıktı.
Büyük Salon'a yürürken arkasından yükselen keskin ıslığı duyduğu ve hemen peşinden "Küçük hanım!" diye seslenen James'i duymuştu.
Onun sesini duyduğu anda gülümsedi ve arkasını dönüp baktı. Elleri pantolonunun ceplerinde havalı havalı yürürken gözlüklerinin arkasındaki ela gözleri parlıyordu.
Aynı kendisi gibi gömleği pantolonun dışındaydı, kravatını başlamamıştı bile iki yandan sarkıyordu. Üzerindeki cübbe tam oturmamıştı, aceleyle giymiş gibi duruyordu.
Çantası omzundan düştü düşecek bir şekilde dururken Eliana başını yan eğmiş gülümseyerek onun yaklaşmasını bekliyordu.
James karşısında durduğu anda iki elini de tutmuş ve kendi arkasında kavuşturarak Eliana'ya yaklaşmıştı. "Günaydın."
