41 - ❝eliana'nın yüzleşmesi.❞

1.1K 204 159
                                    

Çarpılmış

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Çarpılmış.

James, Eliana'yı ancak böyle tarif edebilirdi. Gözlerini aceleyle açıp etrafa baktığında James onun gözlerindeki çarpılmış ifadeyi görmüştü.

Hızlı soluklar alıp veriyor, yeşil gözleri deli gibi etrafta dolanıyordu. Eli ayağı birbirine karışmıştı adeta. Ne yapacağını bilemez bir şekilde duruyordu ve onun bu görüntüsü James'i oldukça endişelendirmişti.

"Eliana?" Seslenerek sarışın kızın dikkatini çekmeye çalıştı ancak pek başarılı olamadı. O yüzden Eliana'nın titreyen ellerinden birisini tuttu ve diğer eliyle de onun yüzünü kendisine çevirip gözlerine baktı. "Ne oldu? Ne gördün?"

Gördükleri, söylenenler tekrar aklına gelince Eliana titredi, neden titriyordu bilmiyordu. İhanete uğradığını düşündüğü için mi yoksa kökeninin bir Mikaelson'a dayandığını öğrendiği için mi?

"Ben... Ben..." Durakladı, böyle titremek ve ne yapacağını bilemez gibi dolanmak kendisine yakışmıyordu. Gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı, kendini toparlamaya çalıştı. "Aileme ne olduğunu öğrendim, kimin kanından geldiğimi de."

James merakla ona bakarken Eliana titreyen dudaklarıyla "Mikaelsonlar onları öldürmüş." dedi. James şimdi duraklamış, şaşkınca Eliana'ya bakıyordu. "O yangını... Beni kurtardıkları yangını yani, Mikaelsonlar çıkarmış. Tüm kasabayı... Yok etmişler."

Ne diyeceğini bilemeden durdu James. İçi korkuyla ürpermişti. Bir kasabayı yok etmek... Mikaelsonların acımasız olduğunu Eliana'dan dinlemişti elbette ama bu çoktu, çok fazlaydı.

Minik bir kıkırtı duyunca Eliana'ya döndü. "Komik, beni kurtardıklarını söyledikleri yangını çıkaran olmaları gerçekten çok komik!" Elini sarı saçlarından geçirmişti. "Daha komiğini söylemedim bile."

"Ne?" diye sordu James duyacağı cevaptan korkarak.

Eliana "Üç kız kardeşin birinin soyundan geliyormuşum." dedi. "Ortancanın soyundan geliyorum ben. Ve en küçük kardeşin soyu kim biliyor musun?"

James biliyordu, anlamıştı konunun nereye varacağını. Yine de "Mikaelsonlar mı?" diyerek teyit etme ihtiyacı hissetmişti.

"En küçük kardeş, benim kitaplarıyla büyü öğrendiğim ve kendimi geliştirdiğim kadınmış! Esther Mikaelson." Eliana başını iki yana salladı. "Ben de bir Mikaelson'ım, inanabiliyor musun?"

Ne diyeceğini bilemiyordu James. Birkaç saniye sessizlik içinde durdu ikisi de. En sonunda Eliana "Bana yıllarca yalan söylediler. Babam, Rebekah, Kol... Hatta Klaus! Canımı yakmaktan zevk alan Klaus bile böyle bir sırrı sakladı benden! Nasıl yaparlar?" demişti.

"Ne yapacaksın şimdi?" diye sordu James alacağı cevaptan korkarak. 

Eliana gözlerini onun gözlerine dikti. Yeşil gözlerinde ihanetin verdiği öfke ve acı vardı. "Bristol'e gideceğim." dedi. "Ve onlarla yüzleşeceğim."

𝐄𝐓𝐄𝐑𝐍𝐈𝐓𝐘「ᴊᴀᴍᴇꜱ ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin