30 - ❝james'in asası.❞

755 156 74
                                    

Eliana masasında oturmuş tırnaklarıyla masada ritim tutarken dudaklarını dişliyordu. Gergindi ve bu gerginliği saklayamıyordu bile.

Hamileydi. On sekiz yaşındaki bir genç kız olarak hamileydi ve bir bebek doğuracaktı. Bir bebeğe nasıl bakılır, ne yapılmalıdır hepsini öğrenmesi gerekecekti.

Bunun da ötesinde... Babası onunla konuşmuyordu.

Babasıyla bir an önce iletişime geçip aralarını düzeltmesi gerektiğini biliyordu Eliana. Onu da anlıyordu bir yandan.

Kızı bu kadar gençken bir anda hayatına bu denli bir sorumluluk yüklemesini hiçbir aile istemezdi, Elijah da istemiyordu elbette.

Hayatta yapabileceği çok şey vardı kızının, çok fazla şey deneyimleyebilirdi ama bir bebek onu sınırlardı.

Babasının zihninden geçenleri tahmin eden Eliana onu haklı buluyordu ancak karşılarına bir bebek çıktığında da ondan vazgeçebilecek değildi ya? James'le aile kurmak için her şeyini verirdi.

Kendini babasının odasının önünde bulduğunda nefes verip kapıyı çaldı. Babası çoktan onun gelişini duymuştu muhtemelen. Bu yüzden kapıyı çaldıktan sonra fazla beklemeden içeriye girip babasıyla karşı karşıya geldi.

"Konuşalım mı?" diye sordu.

Elijah camın önündeki koltukta oturuyordu. Kızına doğru dönüp "Konuşalım." dedi. Eliana da onun karşısındaki koltuğa oturup babasına baktı.

"Neye kızdığını biliyorum." dedi Eliana. "Seni anlıyorum. Benim için farklı planların, farklı arzuların vardı. Hayatımı bambaşka şekilde yaşamamı isterdin. Ve belki bu bebek olmasa ben de o yaşamı istemeye devam ederdim."

Elijah sessiz kalıp kızının konuşmasını dinledi. O sözünü tamamlamadan konuşmaya başlamak istemiyordu.

"Ama... Bu bebek, James'in bebeği. Benim bebeğim. Hayattan isteyebileceğim en büyük şeymiş meğer." dedi. "Dünyanın en güçlü cadısı olmak, dünyayı gezmek, yeni şeyler görmek... Bu bebeğin yanında ikinci planda kalıyor baba."

"Mutlu olacağım bir şeyi yaşamak istiyorum. Yaşım küçük, daha okulu bile bitirmedim ve New Orleans meselesinin var olduğunu biliyorum ama... Bu bebeği istiyorum, istiyoruz. Yanımızda olur musun?"

Elijah omuzlarını düşürdü. "Eliana, benim senin yanında olmamak gibi bir ihtimalim var mı sence kızım?" dedi. "Her ne yaşarsan yaşa yanında olacağımı biliyorsun."

Eliana dudaklarını büzerek babasına şefkatle baktı. "Sadece... Hayatından pişman olmanı istemiyorum." dedi. "Biz ölümsüz varlıkların hayatlarına dair her şey değişebilir, her şeyi değiştirebiliriz. Ama değiştiremeyeceğimiz şeylerden birisi ailedir, çocuklarımızdır."

"Bu kararı şimdi verdin evet ama ya hayatta istediğin şeyin bu değil başka bir şey olduğunu ileride anlarsan? O zaman hayatını değiştiremeyecek durumda olacaksın, çocuğunu terk edemezsin. Bundan endişe duyuyorum sadece."

"Pişmanlık biz ölümsüzler için yeryüzünde cehennemi yaşamak gibidir."

Babasının dediklerine karşılık morali bozuldu Eliana'nın. "Haklısın." dedi. "Düşündüklerinde haklısın, buna bir şey diyemem. Sadece pişman olmayacağımı hissediyorum. Kendi kanımdan ve canımdan nasıl pişman olabilirim onu da bilmiyorum."

Elijah "Ben sadece sana bu uyarıyı yapmak istiyorum." dedi. "Dün bu yüzden çok tepki verdim. Pişman olacağın bir şey yaşamandan korktuğum için. Ve tabii henüz daha hayatın başındayken kendi üzerine böyle bir sorumluluk alacak hatayı yaptığın için."

𝐄𝐓𝐄𝐑𝐍𝐈𝐓𝐘「ᴊᴀᴍᴇꜱ ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin