𓆩*𓆪 𝐄𝐓𝐄𝐑𝐍𝐈𝐓𝐘 𓆩*𓆪
Sana bir sonsuzluk vaat edildi küçük yıldız. Elindeki sonsuzluğu doğru değerlendir. Değerlendiremezsen sonsuzluk azap olur, neye uğradığını anlamazsın.
╔════════════╗
james potter x fem!oc...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
James, Eliana'nın sessizliğine karşılık ne yapması gerektiğini bilmiyordu. Konuşmalı mıydı yoksa o da sessizliğini korumalı mıydı? Hangisi en doğrusu olacaktı bilmiyordu.
İçindeki sesi dinlemeye karar verip konuşmaya başladı. "Yani... Konuştun mu büyükannenle?" dedikten sonra durakladı. "Büyükannen olmayan büyükannenle. Büyükteyzen?"
Eliana, James'in bocalamasına karşılık hafifçe gülümsemeden edemedi. İçindeki tüm fırtınaya rağmen James küçük bir güneş gibi fırtınayı aydınlatmıştı.
"Evet, iletişim kurabildim." diye mırıldandı. "Mikael'ın yalan söylemediğine üzüleceğim aklıma gelmezdi."
Esther ile iletişime geçmişti. Biraz zor olmuştu çünkü Esther kendisini Eliana'ya göstermeye veya onunla bağlantı kurmaya pek hevesli değildi fakat Eliana diretmiş, nihayetinde Esther ile konuşma şansına erişmişti.
"Niklaus her daim zor bir çocuktu." demişti ona. "Anlaşılması güç, benzersiz bir ruhu vardı. Ben onun içindeki depremleri anlayamadım, engellemek için de çok geç kaldım. Niklaus anlayamadığım öfkesine yenik düştü, kendini de beni de kaybetti."
Klaus, annesini öldürmüştü. Bununla da kalmamış, suçu babasına atmış ve kardeşlerini kendi babalarına düşman etmişti.
Asırlarca böyle bir yalanın içinde nasıl savrulmuştu Mikaelsonlar, Eliana'nın aklı almıyordu. Klaus onlara hiçbir zaman tamir edemeyecekleri zararlar vermişti söylediği bu yalanla, işlediği cinayetle.
James yutkundu. "Gerçekten... Kendi annesini öldürmüş mü yani?" diye sordu. Hayal edemiyordu böyle bir şeyi, bir çocuk neden annesini öldürürdü ki?
"Evet." dedi Eliana. "Ve suçu babasına atmış, gerçekten inanılmaz. Ailesini sürüklediği bu yıkım..."
"Ne yapacaksın şimdi?" diye sordu James, en çok bunun yanıtını merak ediyordu.
Mikael konusunu anlatmıştı ona sevgilisi, Mikael'ın teklifinden de bahsetmişti. James, Klaus her ne kadar korkunç şeyler yapmış olursa olsun Eliana'nın onu öldürmek gibi bir olaya dahil olmasını istemiyordu.
"Bilmiyorum." Eliana ellerini kabanının cebine sokup nefes verdi, kendini sıkışmış hissediyordu. "Mikael haklı aslında, biliyor musun? Yani, Klaus böyle bir yalan söyleyip Mikaelsonların yüzyıllar boyu felaketler işlemesine sebep oldu. Ailemin ölmesi de o felaketlerden birisi."
"Pek neden sonuç bağlantısı yok gibi." dedi James. "Bunun olacağını bilemezlerdi sonuçta."
Eliana başını iki yana salladı. "Bu kaçış Mikaelsonları ne kadar yıprattı biliyor musun James? Rebekah için özellikle korkunç olmalı. Bir aile kurmak, bir yere yerleşmek istiyordu. Asırlar boyu kaçmak değil."
"Evet ama Klaus'u öldürmek? Eliana, bunu yapmanı istemiyorum açıkçası." James sevgilisini elinden tutup yürümesini durdurdu ve kendisine çevirdi. "Amcanı öldürmekten bahsediyorsun, o senin ailen. Ne olursa olsun."
