5 - ❝zafer heykeli.❞

1K 170 141
                                    

"Slytherin'den dört kişi Hastane Kanadı'na gitmiş

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Slytherin'den dört kişi Hastane Kanadı'na gitmiş." 

Eliana, Liam'ın konuştuğunu duyunca başını sürdüğü ojeden kaldırıp ona baktı. Ortak salondaki köşelerine çekilmişlerdi.

Bu köşe resmi olmasa bile gayri resmi bir şekilde Çapulculara ve dolayısıyla Eliana ile arkadaşlarına aitti. Onlardan başka kimse oturmazdı.

"Niye?" diye sordu Annie merakla.

Omuz silkti Liam. "Ben de tam anlamadım, Hogsmeade'de bir yerde üzerlerine kitaplık mı ne düşmüş, öyle bir şey diyordu birileri."

Dudaklarının iki yana kıvrılmaması için onları birbirine bastırdı Eliana ve gülüşünü sakladı. İyi olmuştu onlara, hala daha kendisini köşeye sıkıştırıp boş boş konuşuyor olmaları rahatsız ediciydi.

Üstelik tehdit bile etmiyor, yalnızca laf kalabalığı yaparak canını sıkıyorlardı. Başka hiçbir şey değildi.

"Yazık." dedi Eliana ancak sesi alaycı çıkmıştı, gerçekten üzülmediğinin hepsi farkındaydı.

Liam sırıtarak koltuğa yayılırken "Yaaa, yazık tabii." dedi. "Leş gibi oje kokuyor burası, şunları odanda sürsene Eliana."

Arkadaşına yüzünü buruşturarak baktı Eliana. "Sen odanda otursana Liam?"

Gözlerini devirdi çocuk. "Burası ortak alan hayatım, insanları zehirleme hakkın yok."

Eliana onun bir bakıma haklı olduğunu fark edince hiçbir şey söylemeden önüne döndü ve ojesini sürmeye devam etti.

Bir Mikaelson olarak haksızlığını kabul edememe hastalığı kendisinde de vardı ne yazık ki.

"Rebekah ile konuştun mu yakın zamanda?"

Liam'a tekrar döndü Eliana ancak bu sefer kaşları çatıktı. "Hayır, niye?"

"O da bunu söyledi." dedi Liam. "Mektup yazmıyormuşsun, üzülüyormuş. Haberin olsun."

Eliana duyduklarıyla gözlerini kırpıştırdı anlamaya çalışırcasına. "Sen Rebekah ile mi konuşuyorsun?" diye sordu. Kafası karışmıştı, halası niye onunla konuşuyordu ki?

"Evet, bazen mektuplaşıyoruz." Liam elini sarı saçlarına daldırdı gergince. "Geçen hafta İtalya'ya tatile gitmiş, bana minyatür bir kano yolladı, çok tatlıydı."

Minyatür bir kano mu? Eliana huzursuzca yerinde dikleşti. Halası, Liam'a hediye yolluyordu ama kendisine yollamıyor muydu yani?

Üstelik Rebekah'ın nerede olduğu hakkında en ufak bir fikri bile yoktu, anlaşılan o ki İtalya'daydı.

Tuhaf tuhaf baktı Liam'a. Liam da onun bakışlarına tedirginlikle karşılık verdi ancak Eliana bir şey demeden tekrar önüne dönmüştü. Bu işin peşini bırakmayacak, Rebekah'a mektup yazacaktı elbette.

𝐄𝐓𝐄𝐑𝐍𝐈𝐓𝐘「ᴊᴀᴍᴇꜱ ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin