𓆩*𓆪 𝐄𝐓𝐄𝐑𝐍𝐈𝐓𝐘 𓆩*𓆪
Sana bir sonsuzluk vaat edildi küçük yıldız. Elindeki sonsuzluğu doğru değerlendir. Değerlendiremezsen sonsuzluk azap olur, neye uğradığını anlamazsın.
╔════════════╗
james potter x fem!oc...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
𝐊𝐈𝐒𝐈𝐌 𝐈𝐊𝐈 | 𝐡𝐨𝐠𝐰𝐚𝐫𝐭𝐬'𝐭𝐚𝐤𝐢 𝐌𝐢𝐤𝐚𝐞𝐥𝐬𝐨𝐧
1 Eylül 1971 İngiltere, Londra, Peron 9¾
Eliana ne beklediğini tam olarak bilmiyordu. Hogwarts'a trenle gideceği söylendiğinde "Eh, olabilir." diye düşünmüştü yalnızca ancak bu trene ulaşmak için bir duvarın içinden geçmek zorunda kalacağını hayal etmemişti.
Gerçi Diagon Yolu'na gidebilmek için tuğladan bir duvarın tuğlalarının sökülüşünü izlemişti, aslında var olmayan bir perona ulaşabilmek için duvarın içinden geçmek bu kadar şaşırtmamalıydı onu.
Fakat kendi alışık olduğu cadılıktan farklı olduğunu biliyordu. Cadılar bu denli saklanmıyorlardı insanlardan, normal insanlar onların kim olduğunu bilmezdi evet ama sokaktaki sıradan bir dükkana gidip cadılardan alışveriş yapabilirdi.
Doğaüstü olmayan insanlardan tamamen soyutlanmamışlardı. Kendilerini gizliyorlardı ama onlardan uzaklaşmamışlardı.
Eliana için Hogwarts'ın bu kadar gizli olması bu yüzden yabancı gelmişti ama buna da alışacağını düşünüyordu.
"Asırlardır yaşıyorum ama bu gerçekten ilginç bir deneyimdi." dedi Rebekah peronda ilerlerken. Hiçbir zaman bir duvarın içinden geçip başka bir yere çıkmamıştı.
Etraf oldukça kalabalıktı, bir sürü çocuk vardı ve aileleriyle konuşanlardan tutun arkadaşlarını bulmuş onlarla sohbet edenler de vardı.
Eliana etrafı izlerken Elijah kızının elini tutup "Beni kaybetme." dedi. Kalabalıkta ayrı düşmek istemiyordu kızıyla.
Rebekah ve Elijah, Eliana'yı uğurlamaya Hogwarts Express'ine gelmişlerdi. Klaus evde veda etmişti Eliana'ya.
Birkaç zamandır araları normal sayılırdı Eliana ile. Daha doğrusu, birbirlerini görmezden geliyorlardı. Eh, birbirlerini öldürmek istemelerinden daha iyiydi görmezden gelmek.
