14 - ❝mikaelson hırsı.❞

2.1K 362 585
                                    

NOT: Kısım Üç'e girerken cast kısmını düzenlemeyi unutmuşum ve Noah'ı "Arayıcı" olarak yazmışım ilk başta, unuttuğumu fark ettiğimde çoğunuz bölümü okumuştunuz o yüzden düzeltmedim sonradan kafanız karışmasın diye.

Fakat Noah "Kovalayıcı" arkadaşlar. Arayıcı değil.

27 Ekim 1976İskoçya, Hogwarts

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

27 Ekim 1976
İskoçya, Hogwarts

Hırs, Mikaelson ailesinin benliğinde olan bir duyguydu. Her bir Mikaelson üyesi aşinaydı hırsla dolu bir kalbe sahip olmaya, hırsla dolu bir zihne ve hırsa bulanmış arzulara...

Lakin Rebekah'ın Eliana'ya dediği gibi, biz hırslarla ilerleyen bir aileyiz ve bu hırsların bize ne kadar zarar verdiğini tahmin bile edemezsin. 

Eliana, Klaus'un sevilme hırsını görmüştü, onay alma ve hürmet görme hırsını. Rebekah'ın da sevilme hırsı vardı tıpkı ağabeyi gibi. Kol, özgürlüğü hırs haline getirmiş sürekli bağımsız olmaya çalışan, ailenin dışlandığına inanan üyesiydi ve dışlanmamak için hırs yapıyordu.

Babası, Elijah ise... Elijah'ın hırsları başkaydı. O ailesini en tepeye taşımak için hırslıydı, tüm düşmanlarından kurtulmak, erkek kardeşi Klaus'u boğulduğu karanlıktan çekip almak konusunda, Eliana'ya varını yoğunu vermek konusunda hırslıydı.

Hiçbir hırsı kendisi için değildi, her biri ailesi adınaydı. 

Ergenliğin en derinlerinde olan Eliana tüm duygularını doruklarda yaşıyordu. Öfkesi en doruklarda, bedenindeki her bir hücreyi yıkarak geçerken öfkesine bulanan hırs aralarına katıldığında bir Mikaelson gibi davranmak Eliana için kaçınılmaz oluyordu.

Her Mikaelson hayatında mutlaka bir kez hırslarının kurbanı olmuştur, değil mi?

Gryffindorlar çıkacakları maç için heyecanlıydı o gün. Kahvaltı ediyorlardı ve Eliana da onların arasındaydı. Bunca heyecana karşı daha sakindi, üzerine bir dinginlik çökmüştü.

Kahvaltısını acele bitirip ayağa kalktıktan sonra Ravenclaw masasına döndü, sevgilisinin yanına ilerlerken dinginlik onun peşinden geliyordu. Ne yaptığını biliyordu, kendinden çok emindi ve kendine güveniyordu.

"Noah." dedi onun omzuna dokunarak ve Noah anında ona dönmüştü. Birbirlerine gülümsediler. "Bana ayıracak biraz vaktin var mı?"

Noah elindeki çatalı bırakarak ayaklandı. Üzerinde Ravenclaw renkleriyle örülmüş bir kazak ve Kaptan rozeti vardı. "Elbette ki var, sormana gerek yok." dedikten sonra Eliana ile birlikte Büyük Salon'dan çıktılar.

Eliana çıkmadan tam önce Gryffindor masasına dönüp bakmıştı. James üzerinde kazağı ve rozetiyle gülerek Sirius'la konuşuyordu. Onun güzel gülüşüyle etrafı aydınlatmasına bir anlığına takılı kalsa da kendini hızlı toplamıştı.

𝐄𝐓𝐄𝐑𝐍𝐈𝐓𝐘「ᴊᴀᴍᴇꜱ ᴘᴏᴛᴛᴇʀ」Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin