Kitap Şarkısı : Yüksek Sadakat - Katil ve Maktül
***
Oyunun adı: aşk, kan ve gül.
***
Rekabet ve hırs...
Nefret ve aşk...
Olimpos parlak dönemlerinden birini yaşarken doğan iki varis dengeleri değiştirmeye geliyor.
***
Öldürdüğü güzele ağlayan...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kalbim atıyordu.
Üzerimdeki elbisenin korsesini daha çok sıktılar. Kemiklerim neredeyse iç içe geçti ama yüzümde mimik bile oynamadı. O kadar uzun süredir bu elbiselerle beraberdim ki artık canımı yakamıyorlardı.
Nefes alıyordum.
Yüzüme bir sürü makyaj malzemesi sürdüler. Mavi gözlerimi açığa çıkarmak için mükemmel makyajı yaptılar. Saçlarımı en güzel şekilde topladılar. En güzel tacı başıma yerleştirdiler. En sonunda hepsi çıkıp gitti. Odada yalnız kaldım.
Bir nefes daha.
Masmavi elbisem gökyüzüne aitliğimi bağıracak tondaydı. Üzerindeki gül ve şimşek detayları başka zaman olsa uğruna ölebileceğim kadar zarif ve güzeldi. Başıma taktıkları taç da gül ve şimşekle süslemişti. Dudaklarıma gül yapraklarından elde edilen kırmızı rengi sürmüşlerdi. Masmavi gözlerim yapılan makyajla ayrı bir güzel duruyordu. Sarı saçlarımın bir kısmı dalga dalga omuzlarıma dökülürken bir kısmı da yukarıdan hafifçe toplanmıştı. Sade ama şık bir saç şekliydi ve Afrodit'in emriyle üzerine dökülen az miktarda sim dikkat çekiciydi.
Nefes al, nefes ver.
Balonun başladığını söyleyen şimşek çaktığı sırada ben hala aynaya bakıyordum. Gitmeliydim. Onlara merhaba demeliydim ama bunu yapacak biri zaten vardı. Bu gece Caira'nındı. Ben geç gidince bu kimsenin gözüne batmayacaktı.
Nefes al, kendinden vazgeçme.
Tırnaklarıma gül desenleri çizmişlerdi. Kulaklarımda şimşeğin en güzel haliyle durduğu küpeler vardı. Gerdanımı saran altın sarısı tek taşlı kolye parlıyordu. Kolumdaki bilezikler bile Tanrıça Hera gibi duruyordu. Kibirli, şaşalı...
Nefes al, Kayla. Buna ihtiyacın var.
Büyü indiği zaman ne olacaktı? Tüm bu ayrıntıların koca bir şaka olduğu ortaya çıkacaktı. Palavra. Oyun. Kendine gel. Sen bir prensessin. Öyle davran. Tanrıça Hera tarafından yetiştirildin. Tanrıça Afrodit büyüttü seni. Kim olduğunu unutma. Tanrı Zeus'un kanı akıyor damarlarında. Ruhunda kimin izi olduğunun bir önemi yok. Hepsi yüzünün kime ait olduğuna bakacak.
Senin yüzün Tanrı Zeus'a ait. Tanrıça Hera'ya değil.
Odadan çıkarken acele etmedim. Giydiğim topuklu ayakkabılar boş salonda ses çıkardı ama gölgelere saklanan dışında kimse burada değildi. "Güzelliğiniz, leydim." diye fısıldadı gölgelerden çıkarken. "Aklımı başımdan alıyor."
