Bedenine yüzlerce iğne batıyormuş hissi ile gözlerini açtı, Karan. Kaskatı kesilmiş kaslarını hareket ettirmek istedi ama canı daha çok yandı. "Şşt, sakin ol." dedi bir kadın sesi. Alnına ıslak bir bez konduğunu hissetti. Aniden gelen soğuklukla vücudu titredi. Kollarını bedenine sarmak istedi. Annesine sığınmak istedi. Kayla'ya sarılmak istedi. Kardeşinin kokusunu içine çekmek istedi ama zihni onu gerçeğe çekti.
Bunların hiçbirini yapamazdı.
Tanrı Hades'i düşündü. Çocukken onunla ne kadar yakın olduklarını... Onu ne kadar sevdiğini ve beraber oynadıkları oyunları... Tanrı Hades, Karan'a gücünü nasıl kullanması gerektiğini öğretmişti. Ona bir canavara dönüşmesine gerek olmadığını söylemişti. Vicdanı ve adalete inancı varken de iyi bir tanrı olabileceğini söylemişti.
Babasını da özlemişti. Hem de ona bu kadar yakınken... Bir adım uzağındayken...
Karan ise onun bir hayal kırıklığı olduğunu gördü. İlk önce gücünü korku uğruna kullandırttı, Tanrı Hades. Sonra ise ölüm için. Karan'ı bir canavara çeviren o değildi belki ama uçurumun kenarındayken tutunduğu dalları bir bir kesen oydu. Vicdanını körelten ve döktüğü kanlarda onu boğan oydu. Adaletin sadece intikam ile sağlanabileceğine inanmasına sebep olmuştu.
Hayatta olan ama öldüğünü sandığı kardeşinin intikamı için ruh eşi Kayla'yı öldürme yemini etmesine sebep olmuştu.
Onu öldürmek zorundaydı.
Tanrı Hades ; ondan ilk önce kardeşini almıştı, şimdi Kayla'yı alıyordu, kim bilir annesini ne zaman alacaktı? Bir gün onu da kaybederse bu kez keseceği boğazın kendisine ait olacağını biliyordu. Çünkü üçü de giderse intikamın bir anlamı olmazdı. Üçü de giderse yaşamasının bir anlamı kalmazdı.
Acaba Tanrı Hades annesinin zihnini de zehirler miydi? Annesi de ona düşman olur muydu? Koskoca Olimpos'a karşı tek başına kalır mıydı?
"Ölümün kanatları seni saracak, çocuğum ama endişe etme, içinde hakimiyet kurmuş karanlık ruhları temizledim." dedi aynı kadın sesi.
Düşüncelerini bölmüştü ve bunun için bile onu öldürebilirdi ama bedeni ona karşı çıkıyordu. Yeterince savunmasız değilmiş gibi bir de bedeniyle savaşıyordu. Gözlerini bile açamıyordu. Eğer biri onu öldürmek istiyorsa şimdi tam sırasıydı.
"Akıttığın kanda boğulacaksın, çocuğum. Yine de sakin ol, çünkü biri saplandığın o çukurdan çıkman için sana elini uzatacak. " dedi aynı ses. Ona gülmek istedi. Akıttığı kanda çoktan boğulduğunu söylemek istedi. Kalbinin çürüdüğünü ve orada yalnızca üç adın yazılı olduğunu söylemek istedi ve kimse artık ona elini uzatamazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayalet Gölge
FantasiKitap Şarkısı : Yüksek Sadakat - Katil ve Maktül *** Oyunun adı: aşk, kan ve gül. *** Rekabet ve hırs... Nefret ve aşk... Olimpos parlak dönemlerinden birini yaşarken doğan iki varis dengeleri değiştirmeye geliyor. *** Öldürdüğü güzele ağlayan...