Karan, bir keresinde Tartarus'a bakıp Kayla'nın ne durumda olduğunu görmek istemişti ama bir şekilde bunu yapacak gücü asla bulamamıştı kendinde. Ya zor bir durumdaysa ve ona yardım edemediği için ondan nefret ederse? Ya acı çekiyorsa ve ona yardım edemediği için kendisinden nefret ederse?Derin bir nefes verdi ve korku dolu düşünceleri uzaklaştırdı. Karşısında duran kıza bakıyordu. Ölen biri vardı karşısında. Yaşayanların dünyasında süresi dolmuş ama mezarından çıkmış biri. Ayaklarının iki yanındaki kanatlarla kimliğini belli eden Hermes'in kızı Lina.
Karan hafifçe başını eğerek selam verdi kıza. Lina dizlerini hafifçe büktü ve olmayan eteğini reverans yapar gibi tuttu. "Yer altı Varisi Karan." dedi alay dolu ifadesiyle. Meraklı bakışları etrafta dolaştı. "Gökyüzü Varisi nerede?"
Sorusu Karan'ın ağzında acı bir tat bıraktı. Yumruk olan sağ elini arkaya götürüp sakladı. Şimdi kolları arkasında kendinden emin bir duruş sergiliyordu ama yer altı şahittir ki dik durmak bile şu an onun için büyük bir eziyetti.
"Öldü." dedi tek bir kırılma olmayan sesiyle. Hermes'in kızı bir an duraksadı. Aldığı cevabı kabullenmek çok zordu. Kayla ölmüştü. Uzun bir zamandan sonra onu olduğu gibi kabul eden tek kişi oydu.
Boğazına saplanan hançeri anımsadı. Kayla'nın hançeri...
"Sen neden hayattasın peki?" diye sordu en ufak bir acıma hissetmeden. Karan da haftalardır kendine bu soruyu soruyordu.
Elimi tuttuğun ilk an öldüğün an olmak zorunda mıydı?
"Olimpos, hayatta kalanlara her zaman saygı duydu. Öylece ölmeme izin vermez." dedi aynı düz sesle. Babasının sözleri zihninde yankılandı.
"Onun ruhu zaten öldü. İster kabul et ister etme. Ona enerjini verip o yarıtanrıları öldürmesini sağladığın zamandan beri ruhu ölü. Lina'nın boğazını delip geçen o hançer ruh eşinin ruhunu delip geçti! Şimdi kalkıp kendi seçimin yüzünden bizi suçlamayı düşünme."
Acıdan kaçmak istedi. Suçluluktan kaçmak istedi. İçinde boğulduğu karanlıkta hayatta kalmaya terk edilmişti. Işığını kaybetmiş, yolunu kaybetmiş. Düştüğü çukura çektiği biriciği kendini öldürmüş.
"Savaş başlayacak, Lina. Buna hazır olmalısın. Hepimizin sonu olacak. Bu kez sonsuza dek ölü kalabilirsin. Eğer Kayla yeniden doğduğu zaman aynı kişi olursa bizimle savaşır ama-"
Lina, öfke dolu bir sesle Karan'ın sözünü kesti. "Ama ne? Ne demek ama? Gerçekten Kronos'un yanında savaşacağına mı inanıyorsun? Hadi o onun yanında durdu diyelim, sen Kayla'nın karşısında mı duracaksın?"
Karan kafasını iki yana salladı. "Ruh bağımız koptu. Aşık olduğum kadın öldü. Yeniden doğacak kişinin kim olacağını bilmiyorum. Ne yapılması gerekirse onu yapacağım. Boşuna hayatta kalmadım ben."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayalet Gölge
FantasyKitap Şarkısı : Yüksek Sadakat - Katil ve Maktül *** Oyunun adı: aşk, kan ve gül. *** Rekabet ve hırs... Nefret ve aşk... Olimpos parlak dönemlerinden birini yaşarken doğan iki varis dengeleri değiştirmeye geliyor. *** Öldürdüğü güzele ağlayan...