Gözlerimi açtığım zaman kendi odamda olmadığımı fark ettim ve aniden gelen telaşla doğrulup yataktan kalktım. Ben neredeyim? Ne zaman buraya gelmiştim? Nasıl gelmiştim? Kim getirmişti beni?
Üzerime kısa bir bakış attığım zaman kıvrımlı hatlarımı ortaya koyan beyaz bir gömlek ve siyah bir okul eteği gibi bir şey giydiğimi fark ettim. Tanrılar aşkına! Hayır ama. Tanrı Zeus, gerçekten de ciddi miydi? Gerçekten beni yarıtanrı okuluna mı yollamıştı?
Bunların hayal olma olasılığı kaçtı?
Bir anda odamda beliren Poseidon ile şaşkınlığım kat ve kat arttı. Hadi ama! Her şey üst üste gelmek zorunda mıydı? Poseidon ile uğraşacak kadar enerjik hissetmiyordum. Onu en son büyük hayal kırıklığına uğratmıştım doğrusu.
Poseidon "Ee, cezanı beğendin mi?" dedi üzerimi uzun bir süre boyunca süzüp. Normalde her zaman üzerimde elbise olurdu. Beni ilk kez sıradan bir kombinle görüyordu. Şaşırması oldukça doğaldı. Ben olsam ben de şaşırırdım. "Çok..." dedim sesli harfi uzatarak. Kinayeme aldırmadı bile. Gözlerimi devirdim kendi kendime. Bana kızgındı. Belki de kırgın...
"Eh, hak etmediğini söyleyemezsin." dedi ukala bir ifade ile. Biri ona bir tanrı olduğunu ve bir tanrı gibi davranması gerektiğini benim yerime hatırlatabilir mi? Çünkü şu an gerçekten ama gerçekten çok üşeniyorum.
"Seninle uğraşamayacağım, Poseidon. Öğrenciyim artık ben. İşlerim var. Yani vardır herhalde. " dedim onu ve son sözlerini görmezden gelerek. Bu hareketim daha da çileden çıkmasına sebep olmuştu elbette. Ancak Poseidon en kontrollü tanrıydı.
Medusa olayı hariç tabii...
Ah, Medusa...
Güzel Medusa, masum Medusa...
Poseidon "Seni tanıyamıyorum." dedi birdenbire. Olduğum yerde kalakaldım ve düşündüm. Önceden beni en iyi tanıyan kişinin hep o olduğunu düşünürdüm. Şimdi ise okyanus mavisi ile su yeşili karşımı olan muhteşem gözlerini bana dikmişti. Beni anlamaya çalışıyor gibi duruyordu. Belki de beni anlamaya çalışmayı daha önce denemeliydi. Belki her şey daha farklı olabilirdi. Ya da olmazdı. Bilemiyorum.
"Alışırsın. Sonuçta Medusa her aklıma geldiğinde ben de seni tanıyamıyorum." diye karşılık verdim ona. Sarsıldı ve oldukça şaşırdı. Benden, özellikle benden, bu cevabı duymayı beklemediği açıktı. Medusa'yı ona karşı kullanmayı bırakalı çok uzun zaman olmuştu.
İnsanların sandığı gibi ona tecavüz etmemişti, Poseidon öyle biri değildi ama onun ölümüne sebep olmuştu. Duyguları güçlerini zorlamıştı. Dolunay zamanı güçleri en üst düzeydeyken insanların verdiği kurbanlar güçlerini iyice arttırmıştı.
Ve tek bir öpücük ile Medusa'nın insan halinin sonu olmuştu. Bedenindeki tüm suyun kurumasına yol açmıştı. Suçu bu muydu? Hayır, ta en başında orada olmaması gerekiyordu. Medusa, Tanrıça Athena'nın tapınağında yaşıyordu ve bir yemini vardı. Poseidon ile asla olamazdı ama Poseidon bunu kabul etmek istemedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayalet Gölge
FantasiKitap Şarkısı : Yüksek Sadakat - Katil ve Maktül *** Oyunun adı: aşk, kan ve gül. *** Rekabet ve hırs... Nefret ve aşk... Olimpos parlak dönemlerinden birini yaşarken doğan iki varis dengeleri değiştirmeye geliyor. *** Öldürdüğü güzele ağlayan...