45. Bölüm : Tartarus'tan Yükseliş

29 6 1
                                    

En dibe vurmadan daha yükseğe çıkılamayacağını söylemişlerdi

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

En dibe vurmadan daha yükseğe çıkılamayacağını söylemişlerdi. Eh, haklılardı. Yeterince sert çakılmadan nasıl yeniden ayağa kalkabilirdin? En aşağıda değilken nasıl yukarı tırmanabilirdin? Canın yeterince yanmadan nasıl kötü bir insan olabilirdin?

Tartarus'un en dibini görmeden hayatıma dönemezdim.

Tartarus'un en dibini görmeme rağmen hayatıma dönememiştim.

Titan, uzun bir süre boyunca bana içimde gömülü olan şeyi çıkarma konusunda yardım etti. Buraya inmeden önce ne kadar zaman geçtiyse bir o kadar da gücümü öğrenmeye çalışırken geçti. Zamanın burada yukarıdan daha hızlı akması avantajımdı belki de ama kaç kez saçlarımı kesmiştim? Saçları kesmek o kadar kolay değildir, uzun zaman alır uzaması. Çok fazla burada kalmıştım. Çok fazla şey kopmuştu ruhumdan.

Ve şimdi yaptığım şey, en sarsıcı olandı belki de.

"Alin ve Arsen bizim yanımızda savaşacaklar." dedim masanın üstüne oturmuş ayaklarımı sallarken. X, sırıttı. "Kalbine hançer saplayanları yanında tutman gözlerimi yaşarttı doğrusu." Onu duymazdan gelip Kronos'a baktım. "Neden onu öldürmemem gerektiğini hatırlatır mısın?" başını hafifçe eğdi gülümserken. Bana karşı her zaman çok iyiydi. Buna neyin sebep olduğunu merak ediyordum doğrusu. "Karanlık
Tanrı ve Tanrıçalar, diğer titanlar ve daha birçok istenmeyenle benim yerime bağlantı kurdu. İşe yarar biri."

Delirmiş olmalıydım. Titan Kronos'un savaşında yer alıyordum. Beni boğarak öldürmeden önce işkence eden biri ile aynı masadaydım. Kalbime hançer saplayanlarla iş birliği yapacaktım. Karanlık Tanrı ve Tanrıçalar dışarıda bir yerde bizden emir bekliyordu. Titanlar, Olimpos'un düşüşünü görmek için birlik oluyorlardı.

Başımı hafifçe iki yana salladım. "Asla işlerin bu noktaya kadar geleceğini düşünmemiştim." diye mırıldandım. Titan Kronos, parmakları arasında bir gül oluşturup onu bana uzattı. Dikenleri olmayan gülü elinden alıp kulağımın arkasına sıkıştırdım. "Büyüdün, tatlım. Artık evinde ailesi ile saklambaç oynayan o kız değilsin. Her şeyi düzeltmek için önce her şeyi batırman gerektiğini biliyorsun. Bu sorumluluğu almaya hazırsın ve sakın bana sonunda intikam almanın içini rahatlatmadığını söyleme. Çocuklarımın sana ve ruh eşine yaptıklarını onlara ödetme şansın var."

Sesli bir nefes verdiğim sırada "Ya da sadece geçmişe gidip her şeyi düzeltmeme yardım edersin. Savaşa gerek kalmaz." Kronos'un tok kahkahası X'in erkeksi kıkırtısına karıştı. "Madem her şeyi düzelteceksin neden beni milenyumlarca hapsettikleri için çocuklarımı cezalandırmayayım ki?"

Hüzünle başımı salladım. "Aileme zarar vermek istemiyorum." Kronos bana anlayamadığım bir şefkatle baktı. "Onları affetmenin tek yolu onlara zarar vermek, tatlım. Oğlum Zeus'u ; gülünü kırdığı, sana acı çektirdiği ve en önemlisi onca zaman yanına gelmediği için asla affetmedin. Kızım Hera'nın lanetli güllerini, seni seçmeyişini ve kötü davranışını hala hatırlıyorsun ama hepsini unutmak istiyorsun."

Hayalet Gölge Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin