14. Bölüm : Gaia ve Kronos

185 24 3
                                    

"İmkansız bir aşkın ölümü mü bu yoksa gerçek bir savaşın başlangıcı mı?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"İmkansız bir aşkın ölümü mü bu yoksa gerçek bir savaşın başlangıcı mı?"

Kokusu hala odamdaydı. Hala onun nefesini soluyor gibi hissediyordum. Hala onun o tatlı ve yumuşacık dudakları dudaklarımdaymış gibiydi. Hala onun sesi kulaklarımda çınlıyordu. Karan, demişti. Özür diliyor gibi. Belki de özür diliyordu. Merak ediyordum da bir gün seçimlerimiz kendi menfaatlerimiz için değil de birbirimiz için olur mu?

"Oğlum, sorun ne?" melodik sesin sahibine döndüm gevşekçe. Dionysos şarapları bayağı etkiliymiş cidden. Annemi çağırmıştım o bir anda yanımdan yok olduktan sonra. Veda bile etmemişti. Bir anda alnıma geçirdim avuç içimi. Neden veda etsin ki Karan? Saçmalama.

"Onu öldürmek zorunda mıyım?" diye sorarken buldum kendimi. Sana gerçek sarhoşluk hiç yaramamış, Karan. İyice aptallaşıyorsun. Elbette ki zorundasın. Oruspu çocuğu Zeus'un acı çekmesinin tek yolu o. Kardeşine sırtını mı döneceksin?

Ruh eşime sırtımı mı döneceğim?

Annem gülümsedi. Annem her zaman çok güzel gülümsüyordu. Hades aşkına, lütfen o da bana böyle güzel gülümsesin. Başkalarına çok güzel gülümsüyor. Hayır, onu öldüreceksin, Karan. Sana gülümseyemez. Kendine gel. Ama o benim ruh eşim. O benim biricik ruh eşim. Gülüşünü görmeyi en çok ben hak etmiyor muyum? Hayır, Karan. Gülüşüne kim sebep olursa o hak ediyor, sen değil.

"Elbette ki değilsin, bebeğim. Hiçbir şeyi yapmak için mecbur değilsin."

Başımı iki yana salladım. Annemin sözlerini kabul edemezdim. Kardeşime bu haksızlığı yapamazdım. Benden nasıl yardım istemişti o küçücük bedeniyle. Hala rüyalarımda o geceyi görüyordum. Hala kulaklarımda onun sesi vardı ama yüzü giderek silikleşiyordu.

Yüzü giderek silikleşiyordu ve benim yapabileceğim bir şey yoktu.

"Biliyor. Anne, ruh eşi olduğumuzu biliyor. Öldüğümü biliyor. Kehaneti biliyor. Anne, öldürmek zorundayım. Onu öldürmek istemiyorum. Ama acı çekmeleri gerek. Kardeşime yaptıkları şeyleri ödemeleri gerek. İstemiyorum ama kana kan, başka yol yok."

Saçlarımı sertçe çektim. Başka yol yok, Karan. Altı üstü ruh eşin. Başka bir şey değil. Önemli değil. Sadece ruh eşin. Ruh eşim. Her zaman yanımda olacak biri. Koşulsuz beni sevecek biri. Her şeye rağmen beni sevebilecek biri. Kahrolası bana rağmen beni yalnız bırakmayacak biri. Yaşamım ve ölümüm. Ruh eşim. Kayla.

Kahretsin, Karan. Başka bir yol bulmalısın.

"Karan, bebeğim, mecbur değilsi-" diyen annemin sözünü kesen benim öfkeli bağırışım olmuştu. "Mecburum! Kan yemini ettim, anne. Mecburum. Anlıyor musun? Mecburum. Kahretsin, mecburum."

Hayalet Gölge Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin