38. Bölüm : Siyah Kılıç ve Altın Taç

68 13 13
                                    

Karan yerdeki kılıcı alıp kendine saplarsa eğer Kayla'nın yanına gidip gitmeyeceğini düşündü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Karan yerdeki kılıcı alıp kendine saplarsa eğer Kayla'nın yanına gidip gitmeyeceğini düşündü. Koskoca Tartarus'ta onun bulabilir miydi? Yine de bunun bir önemi yoktu. Sadece onun hala yaşadığı bir yere gitmeliydi.

Güller kendini geri çektiği zaman Kayla'nın yaşayanların dünyasından kayıp gittiğini biliyordu. Birkaç damla gözyaşı yanağını kesercesine ilerledi. Sendeleye sendeleye ayağa kalkıp ruh eşinin yanına gitti ve artık eskisi gibi hissettirmeyen bedenini kucağına çekti.

Aradaki ruh bağının koptuğunu hissediyordu. Ruhunda koca bir boşluk vardı. Diğer yarısı söküp alınmıştı ondan. Diğer yarısını kendi elleriyle söküp atmıştı.

Öldürdüğü bu güzel için ağlayan yer altının acımasız katilinin elleri kanlı fakat belki de ilk kez kahrolası gözyaşı temizdi. Ruhlar korkunç acısına eşlik ederken gökyüzü nefretle gürledi. Okyanus, bir başka yenilginin daha pençesine düşerken öfkeyle çağladı. Yine ve yeniden. Her zaman kaybetmeye mahkumdu. Okyanuslar ve Depremler Tanrısı kimsenin kaybedemeyeceği kadar çok kez yenilmişti aşka ve her seferinde elinde kalan tek şey ölüm olmuştu. Korkunç bir ıstırap, korkunç bir lanet.

Yer altında ise büyük bir kutlama vardı. Gökyüzü ve okyanusun büyük kaybına karşılık iskelet kadehler kalkmış, Elysum'un en güzel ilahileri kulakların pasını almıştı. Tartarus'un çığlıkları bile bu şöleni bastırmaya yetmiyordu. Tanrı Hades kardeşine bunu yaşattığı için kendinden nefret etti ama gözler yeniden Karan'a dönsün istemiyorsa kardeşiyle düşmanmış gibi davranabilirdi, sorun yoktu.

Karan ise yalnızca kucağında nefessiz bir şekilde yatan bedene bakıyordu. Ruhunu artık hissetmediği ruh eşi... Parmakları kılıcın etrafına dolandı. Eline bulaşan kandan öyle bir tiksindi ki kendine olan nefreti bir an için onu afallattı.

Kayla...

Kayla ölmüştü.

Kılıcı yavaşça çıkardı. Tüm arena sessizdi. Yalnızca gürleyen gökyüzü duyuluyordu. Karan yavaşça Kayla'nın saçlarını okşadı. En başından beri öldürmek için yemin ettiği kız kucağında cansız dururken nefes alamıyordu. Ettiği kan yemininin onu azat ettiğini hissetti. Göğsünden bir ağırlık kalktı ama başka bir ağırlık oturdu.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hayalet Gölge Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin