"Çekimlerini bitirdiğin dizi haftaya vizyona girecek."
"Ne zaman izin yapacağım ?" Dediğimde Jisoo ofladı. Kafamı kahvaltı olarak verdiği iğrenç şeyden kaldırıp ona baktım.
"Ruby izin yok. 4 saat sonra Japonya uçağına biniyoruz. Ödül gecesine katılacaksın. Sonra döneceğiz ve." Dedi önüme büyükçene bir yığın bıraktı. "Bunlar şirketin onayladığı projeler. Hangisini istersen onu seç ve çekimler içim takvim ayarlayayım. Pembe ile işaretlediklerimin acelesi yok. Yönetmenleri senin oynaman için 'istediğin zaman' çekime başlayacaklarmış. Yani aylar sürse bile seni istiyorlar."
"Neden izin yok ve bu şey de ne ?" Dedim önümdeki tabağı gösterip.
"O ne bende bilmiyorum diyetisyenin verdi ve izin yok çünkü şirket öyle dedi." Dediğinde sinirle ona bakıyordum. Sonunda karşıma oturdu. "R bunlara ben karar vermiyorum biliyorsun. Eğer ben verseydim hem senin, hem benim dinlenmem için en az bir ay izin yazardım sana. İkimizin de ihtiyacı var."
"Şirkete gidiyorum."
"Japonya uçağ-"
"4 saat dedin." Diyerek yukarı çıkmaya başladım. "Uçağa yetişiriz."
"Ne desem boş." Dediğinde onu umursamadım ve odamdan çantamı aldım ve sabah yorgunlukla geldiğim için öylesine yere bıraktığım kutuyu yatağın altına itip aşağı indim. Hazırda bekleyen arabaya bindim ve şirkete gittim.
Şirketin önünde indiğimde minik kalabalığa selam verdim. Bir kaç hayran adımı seslenirken onlara baktım. Aralarından bir kaçı almam için hediye uzatıyordu. Normalde hediye kabul etmiyordum ama az sayıda bir gruptu. Bu yüzden onlara yaklaştım. Çığlık ve soruları duymamış gibi yağıp bir kaç mektubu ve iki hediye kutusunu aldım. Teşekkür edip içeri girdim.
"Hediyeleri sen al." Dedim Jisoo'ya uzatıp. Mektuplardan birini açıp başkanın ofisine gitmek için asansöre ilerledim. Küçük kızın yazdığı mektubu okuyup diğerine geçtim. Lakin ikinci mektubu açmamla gözlerimin büyümesi bir oldu.
"Ne yazıyor?" Dedi Jisoo tepkimi görüp.
"Boşv-"
"Yine mi tehdit ?" Dedi mektubu sinirle elimden alırken. "Kaçmakla hata yaptın hayalet ? Bu ne ? Yeni trend mi ?"
"Saçmalık işte. At gitsin." Dedim ve duran asansörden indim. Başkanın ofisine girdiğimde kapı çalmadığım için direk bana döndü ama beni görmesiyle bakışları yumuşadı.
"Uçağın vardı ?"
"Uçaktan önce ne var biliyor musun başkan ? Benim iznim. İzin istiyorum."
"Bunu Jisoo ile konuştum. Bu yıl olmaz. Çok fazla teklif aldın. Bunları değerlendirmeliyiz."
"Daha yeni çekimler bitti. Dizi vizyona bile girmedi ki önceki dizinin ödüllerini hala topluyorum. İzne ihtiyacım var." Dedim sinirle.
"Ama neden? Şirkete girdiğinde böyle saçma şeyleri düşünmememi ve sadece çalışacağını söyledin. Ne yapacaksın ?" Dedi. O zamanlar başımda ufak belam yoktu.
"Biraz dinlenmem lazım. Senin de dediğin gibi girdiğimden beri dinlenmedim."
"Nereye gideceksin ?"
"Yurt dışına. Sıcak bir yerlere. Bilmiyorum sadece gitmek istiyorum." Dedim. Uzaklaşmak tam benlik eylemdi.
"Bunu Japonya dönüşü konuşalım olur mu ?" Dediğinde bir kaç saniye ona baktım ve yavaşça kafa salladım.
"İner inmez yanına geleceğim."
"Öncesinde git ödülünü al da. Sonra konuşacağız."
¤¤
![](https://img.wattpad.com/cover/333610014-288-k9383.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My ghost
Teen FictionRuby çok ünlü bir akristti. Tüm bu gösterişli hayat ona bazen boğucu geliyordu ama vazgeçmekte istemiyordu. Lakin bir gece yatağın üzerinde bir not bulduğunda her şey değişti. Eski hayatından, geride bırakıp kaçtığı hayatından birileri onun peşindey...