24.

91 13 96
                                    

"Kargalar bokunu yemeden neden çağırıyorsun ?" Diye söylenerek karşısına oturdu. Sabahın erken saatlerine rağmen özenliydi ve elime ilk geçen şeyleri aldığım için onun gibi kot ve tişört giymiştim.

"Seul'deydim. Şu başkanın dediği olayı araştırmak için çıktım. Dedikleri doğru. Piyasada bir hap var. Kang Ji Woo diye bir adam satıyor."

"Halledeceğini söylemiştin. Bana gerek yoktu hani ?" Dedi  alayla. Bacak bacak üstüne attığımda delici bakışlarını görmemezlikten geliyordum.

"Sana ihtiyacım yok zaten. Bunu başkana söyledim ve sessizce halletmemiz gerektiğini, seni bilgilendirmemi söyledi. Sikik herif." Diye söylendi sigara yakarken.

"Sende koşa koşa bana geldin."

"Eğlenceli dimi ? Senden öğrendim." Dediğinde gülümsemem silindi. Aptal herif. "Egonu yükseltmiştir. Benimkini yükseltmişti."

"Kwon Jiyong yalanlarını kendine sakla. İlgi çekici değil."

"Yalanlarım mı ? Ben mi ? Çünkü Desiti'de bir çok kadın aksini söyler."

"Kadınların dedikleriyle ilgilenmiyorum. İlgimi erkeklerin benim hakkımda söyledikleri çekiyor."

"Eh çok fazla şey denmediği için kolay ve sıkıcı."

"Benim hakkımda dedikleriyle ilgileniyorsun sanırım. 'Kolay ve sıkıcı' olduğunu bildiğine göre."

"Olayı kendine çekme güzelim." Dedi gülerek. "Ben Desiti hakkında her şeyle ilgilenirim."

"Gülünç. Konuya dön. Bilgilendirdin. Peki sonuç ?"

"Kalabalıklardı. En azından sessizce halledemeyeceğim kadar. Dışarıda olmam ilgilerini çekmiş olmalı. Benim oraya gideceğimi biliyorlardı." Dediğimde kaşlarım şaşkınlıkla havalandı.

"Demek Desiti'de köstebek var."

"Evet. Bu yüzden bir daha çıkamam. İkinci kez çıkarsam harekete geçeceğimi fark ederler. Bu yüzden geldim biraz da. Bana ekibinden güvenilir iki kişi ver. Bende iki kişi katayım ve Ji Woo'yu kaçırıp gelsinler. Olayı büyütmeye gerek yok. Konumuz sadece liderleriyle."

"Tamam. Peki köstebek ne olacak ?"

"Bulacağım ve öldüreceğim. Desiti hainlerle dolu olabilir ama burada olan burada kalır. Dışarıya laf taşımak orospu çocukluğu." Dediğinde kafa sallayıp ayağa kalktım.

"Sana Taehyung ve Hoseok'u veririm. Yarın gece burada buluşalım. Ya sen ?"

"Lisa ve Yoongi." Dediğinde duraksadım.

"Neden ?"

"Seni ne ilgilendirir ?" Dedi sigarasını söndürürken. "Güvenilir iki kişi. Aslında eşit olması için sende çocuğunu ortaya koymalısın. Bence Jungkook işi kıvırır."

"Bunu gerçekten istiyor olamazsın." Dedim sinirle.

"Taehyung ve Hoseok'u tanımam ben Chae. Sen güvenebilirsin ama ben ne onlara ne de sana güveniyorum. Kendi çocuğumu yolluyorum."

"Bu senin caniliğin. Ben Yoongi'nin de Lisa'nın da gitmesini istemiyorum."

"Ama ben ailemden başka kimseye güvenmem. Böyle bir mevzuya kıytırık birilerini yollayıp başıma bela alamam."

"Ya onlara bir şey olursa ?" Dediğimde bu sefer o da ayağa kalktı ve ellerini masaya yasladı.

"Onları bir şey olmaması için ben eğittim. Bu yüzden onlara güveniyorum. Ayrıca Lee Chaerin bundan sanane ?"

My ghostHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin